Aklım Erermiydi Anne?
toprağın bile duyamayacağı bir sessizlik içinde,
ruhunu sararken tedirginliğin
teninin kokusu sinmişti yanaklarıma
ve geride bıraktığın her nesneye...
seni bensiz kaçırtan neydi
neydi bir gece ansızın sinsi motor gürültüsü?
ben varmıydım şehre kaçtığında,
aklım erermiydi yüzündeki morluklara?
bazen pıhtılaşmış ruj' un, iz bırakırdı alnımda
bazen bembemsi bir tülbent sarılıydı başında,
bazen bir ayağın seker gibi,
bazen belin bükük...
kimbilir kimlerdi, halden hale koyanlar...
bunlara aklım erer miydi?
erer miydi aklım?
zulmün olmadığı şehir, bahtiyar etmedi seni
zulmün olmadığı bir şehir yok ki anne!
ah! anne...
gözü yaşlı dönmeyecektin hani...
hani sevinç örgüleri örecektik kışın...?
çok teşekkürler Çetin abim ...Dillerine sağlık..
"Asude olam dersen eğer, gelme cihana" diyor Ziya Paşa. Yaşam, ne yazık ki bir lotarya. Kimine hep büyük ikramiye vururken, kiminin de kartlarıyla oynanıyor. Zulmun olmadığ bir şehir yok ki şair. Kimi vuruşla serer seni yere, kimi de yakıcı bir bakışla... Bütün uğraşlar o küçücük tencerenin kaynatılması için. Oysa biraz adil olabilsek... Kime kime yeter o aşlar. Öyle değil mi arkadaşlar? Ben keyif alarak okudum. Kutluyorum. Nice paylaşımlara...