Aklın Cehaletle Savaşı
?'içinizde en cahiliniz''
Böyle söylemişti Sokrates
Gözleri (bir mızrak gibi, derin)
Dilencilerin yırtık giysileri
Ve açılan ellerinden
Harabeye dönmüş evlerin
İçinden kopan sesleri
Yırtarcasına geçti
Yeşilleri matem rengine bezenen
Baharların gölgesinden
En kabası insanın, insanlığının üzerine
Saplandı, bağırırcasına
Çağlar gibi akıyordu sözleri
Ne duyulmuştu daha önce
Nede bilinmişti böylesi
Alnı açık yaratılmışlığın
Anıtını dikercesine
Asil kişiliğine toz kondurmadan
Haline bakanın,
Hallerine aldırmadan
Erdemlilerin en bilgesi
Okuyordu tarihi
Yeniden yazdırırcasına
Ateşlerin üzerinde dikilirken bedeni
Tek bir iç geçirişi
Duyulmamıştı ayaklarının
Fırtınalara göğüs gererken yüreği
Kavramıştı anlamını
Düşüncelerinde yaşamın
Ve böylece fethetmişti
Girdiği bütün kalpleri
Sarhoşluğu da bundandı işte
Her soruya doğru yanıt veren dili
Varmıştı tadına şarabın
Dünyanın başını döndürürcesine
Kahramanları atayan
Vede çokça da abartan tarihi
Talihe yeğlemişti
Saflıkla bezenen yaradılışı
Peklemişti erdemiyle
Sözleri pırlantadan işlemeydi
Madenlerde bulunmayan cinsten
Kelimeleri bulup çıkartırdı
Daha önce takı/lmamış incilerden
Her hastalıkla baş edecek gücü vardı
Lakin korkardı cehaletten
Kendini katıp önüne
Tüm insanlığı kaçırırcasına
Bu savunma değildir, yazgısı Sokratesin
Olsaydı
Ölümü yeğlemezdi yaşama
Yaşamak içinde kaçmazdı yalana dolana
Atinanın göbeğinde savlamazdı doğruları bu kadar
Kadere teslim ederdi kendini
Her ölümlü gibi, ama yaşamaktan
Kalsaydı bihaber
Onu asmaya gelenin, kader olduğunu biliyordu
Yaşatanınsa talih
Ve böylece bırakıyordu bedenini
Erdemlerin,
En yükseğine asarcasına
?'en cahiliniz benim
*Ama en akıllınız fetheder dünyayı
Kendini kaybedercesine''
*Şairin yorumu
'en cahiliniz benim *Ama en akıllınız fetheder dünyayı Kendini kaybedercesine''
tebriklerimle