Aksanı Bozuk Bir Aşktan Alıntı
Feyz’e...
peki olsundur haklı, nasıl ki sır aynasına saklı
sığ bir nehir kendini derin okyanuslara sunsundur
failler kendini namlulardan
yokluk bizi iki yakamızdan vursundur
yere düşen mendil kadar kirli
beyaza yaranamayacak kadar kirli
kalsın da yaralı bir söz bizi vicdanımızdan yunsundur
bir ilmek daha atıp ömrüne
ördüğün saçının naif rengi solsundur
neden bu kadar dipsiz peki neden bu kadar dipsiz
vazonun koynunda sızan gül
yüksek promile yahut o çok leziz peynire
rakının varlığı armağan olsundur
kuşlar uçmaya talimliyken öyle
ağaçlar yerçekimine küssündür
sen sabahları rutubet ve şiddet
ben geceleri huysuz ve senkronize
akrep ile yelkovan birbirini özleyince
Allah bizi işten gelen babalar gibi öpsündür
münafıkın ve gibisinin şerrinden eûzu
eûzu hasreti yaratana, bahşedene kavuşmayı sonra
karanlığı aydınlığa, kâbusu hayra yorsundur
ne revaçta bir yalan, ne de duldasında saklı bir gerçek
şu ağzı açık uyuyan çukur
omuzlarımızda pazarlığı Münker ve Nekir’in
gelsin de pahamızı kalbimizden sorsundur
tereddüt etme, kal ya da git
keyfine bak, kabuk bağlamayı sevmez her yara
fotoğraflar hafızaya musallat, çarşaflar sevişmeye mecra
tereddüt etme! kal ya da git
tenimiz aşka şerh koysundur…
Zilkâde 1445
Mayıs 'a Karşı