Ala Karga
Bir sabah uyandığında
Jetonun köşesi kurutulup düşerse eğer
Anlarsın ozaman saçlarındaki akların sebebini
Zaman dişlerinin arasında döverken bedenini
Nasıl da geçmiş yıllar
Anlarsın ozaman ciğerindeki nefesin neden yetmediğini
Gül bahçesine bakıp neden dökülür kırmızı yapraklar?
Anlarsın ozaman
Bir damla yaş tügümlendiğinde gözüne
Sanki geçmişe bakar gibi söğelince gölgede
Anlarsın ozaman neden öksüz kaldığını
Yitenler vardı
O köşede koskoca çınardı
Hıçkıra hıçkıra ağlarsın rüyanda görünce
Soğuk yaşlı ellerini öpüp yanağına değdirince
Uyanmak istemezsin o rüyadan
Şimdi sindire sindire anlatıyor kendini hayat
Acıyor içimde bi yer var
Sanki sahra çölüne dönmüş sevgisizlikten
Güllerin kuruduğu bi yer
Nalet gelsin denilen biyer var içimde
Kimsesiz kaldığım memleket
Kaybettiklerimi gömdüğüm
Yinede bi palmiye gölgesinde bedevi çadırında
Bağdaş kurup oturduğum bi yer
İşte idrak zamanı geldiğinde sebebini sorguladığım kader
Herşeye bi mazeret uydururken devenin heybesinden
Yetiştiremediğim o gülizara daldı gözlerim
Dokunmadım kuruyup yaprak dökmesin diye
Yinede karardı kırmızısı
Güzel onca söze yinede eğdi boynunu güzelim Yıllarım gitti böyle böyle
Ben bu dünyada bülbül olmak isterken gül bahçesinde
Hacı Arif in mısırlığında ala karga oldum
Şimdi çilemi dolduruyorum
Eziyet ömrümden
Korkuluklar içinde ...