Alaçam Meydanında
baba
gittin mi?
yüzü harman yeri, bir köylüye
emanet edip de beni
şehrin hangi sokağına düştün
hangi eller çaldı
ceplerinden takvimlerini
alaçam meydanında
sırtıma vuran bu ikindi de
neyin nesi
ayaklarımın dibine
güvercin ölüleri düşüyor
baba gittin mi?
karşı yazıhanedeki adamlar
kimi konuşuyor
(halbuki/kaderine terkedilmiş o dağ köyünde/ahşap bir evin penceresinde/ yüzünü ayaza vermiş bir kadın yolumuzu gözler/)
baba
gittin mi?