Alaz Şarap

Yakıcı yıkıcı baskısı
Buz kesen -Sönmeyen ateş-
Hiçbir yere sığmaz
Kalbimin sızısı

Nefesli sazlar, yaylı sazlar, telli sazlar,
vuruşlu sazlar hepsi bir arada ..
Kurulu bir orkestra... ÇAL diyorum... ÇAL
Öyle dertli ki sesi durmaksızın ÇALIYOR...

Çığlıkları ?Akkor-

'Senin içindeki insan sevgisi tüm insanları iyi yapmaya yeter mi sanıyorsun..Mesafeyi ayarla' Diyor.
Mesafeyi ayarla!
Mesafeyi ayarla!
Mesafeyi ayarla! ...

Defalarca yazmak istiyorum bu cümleyi...

Yazdıkça; pür Dikkat!
Kesiliyorum... Bıçaksız. Dilim dilim. Kanıyorum...
Kandıkça eksiliyorum

Yetmiyor
-İçimdeki insan sevgisi -
Bitiyor adım başı zehirli mantarlar
Değmesen de ısırıyorlar
Aldatıcı fırıldak dilleri -delibalta -

Sizler balık deryası, sizler bal yapan arılar
Sizler yağmur tanesi, sizler sulu sepken- kar çiçekleri-
Sizler kara elmas, sizler - gelir- gider-
Kokar, kokuşursunuz fazla muhabbetten
Gidişatı bozmayın düzgün yürüyün!
Değmeyin birbirinize - sıcaklığı- hissedin
Varlığınız yeter.

Sairce orkestra 'ÇAL' diyorum... ÇAL...
ÇALIYOR...

Birliğe! Dirliğe! Şerefe!
Bir kadeh de kaldırıyorum yediden yetmişe sizler için
İçin bir içim -alaz şarap-

Tütüyor her bacadan sıcak duman
Soğuk küllerde yağıyor amansız
Geçer mi bu felaketler?
Geçer. Geçmeli..
-Dünyada bir ilgiye muhtaç külliyeler dolusu ağıt-

Var olduğumuz sahne sadece bir yaprak
Her gün takvimden koparılan sarı bir sayfa
Bahardan yaza sonbahardan kışa
- Dört perde ? Oynanıyor
Figüranlar nefes nefese çıplak

Daracık his evciklerimizin odaları
Yemyeşil ovalara açılan bir patika
Sığındığımız tepecikler
?Ölü deniz - SÜKÛNET-
Asi gözlere çekilmeli mil mil

Çal! Orkestra çal! Yükselt sesini

Bakınıyoruz sağa sola vara yoğa
Yere göğe, kulak arkasına
Tavan arasına, ayakaltına
Yok. Hiçbir yerde. Yok
Sağ salim sevgi

'On bin milyon baloncuk yuttum' Diyenler
Kara kayıplara karışmış!
Boy boy afişlerde yazıyor- İNSAN ARANIYOR -
Tesiri az ışıklı lamba direklerine yapışık gölgeler
Etrafta pervane buğdaygüveleri
İçli içli ağlayan al karanfiller
Rüzgârın kıyıdan kıyıya savurduğu
Bir turuncu balonlar özgür

Çal orkestra. Çal. Çok daha yüksek sesle

Tutamıyorum kendimi, atıyorum yollara
Yağmurda yağmıyor ıslanmalıydım oysa
İşlemeliydi iliklerime kadar rahmet
Yürüyorum... Başım dik
-Senden öncekiler de yürümüştü bu yollarda
Yürüsünler. Yürüyecekler..
Yollar yürümek içindir. Diye diye
Yürüyorum, dürdükçe kederlerimi
Ağırlaşıyor sırtımda dibi delik bir heybe
İnsanın insana yaptığı bitmeyecek zulüm

Çal orkestra çal! Şimdi yavaşça

Ellerim ceplerime ağır geliyor
Dudaklarımda bir tuzlu yangın
Hiçliğe vurgun gözlerimde
Anlamı derin boşluk

Gittikçe daralıyor sokaklar
Duvarlar üstüme üstüme geliyor
?Kazancı yokuşu İkilemler çıkmazı-
YA ÇIKARSA!
Çıkmazsa geri geri gitmez ki ayaklarım
Dilimde Ya Sabır!
Öfkem biriktikçe yıkılıyor edebin bentleri
Tekmeliyorum çöp tenekelerini
Küfür ediyorum... İnceden inceye
Kalın harflerle böbürlenip
Sesleniyorum

-Dökün ortalığa bumbarınızda ne varsa
Dökün bitsin bu işkence.
Dökün sonra gidin -

-Ölüm ise ölüm -Yaşam ise yaşam ?
Yüreğiniz varsa binin! Yalnızlık dönme dolap.

Aranılan bir ses bir ışık bir ip tutulacak
Yaslanılacak huzur dolu bir liman
Uzanılacak bitmeyecek bir kumsal
Nasılsa hüznün kaleleri kumdan
Yıkın! Yıkın!


Yıkın da dikin yerlerine sayısız körpe fidan
Rüzgâra karşı göğsünü açıp koşturan
Mavi önlüklü acar neşe dolu çocuklar
Hiç dinmesin kahkahalarınız ....

ÇAL orkestra! Bitmesin bu coşku
Çal bitmesin bu müzik sonsuzluk inlesin

Bir top yuvarlanıp geliyor ayağımın dibine
Unutuyorum kalbimin ayaklarımın sızısını
Olanca gücümle vuruyorum tam ortasına;
?Ey hayat ben de sana büyük bir zevkle gol atıyorum

'İsin yanına varan İS, misin yanına varan MİS kokarmış'

Pür Ateş