A(l)danmışlığım...

Alabora bir yalnızlık zamana sızan inceden
Birde kan kokusu geceye leke yapan...




Hayasız diyarların yaban gülü düşünceler
Ve elimde çakıl taşları ruhum şeytan taşlamakta...




Hazan yağmurları var bu şehirde
Her yokuşu gönlümde ayrılığa gebe...




Bir sen daha olmayacak kısa ömrümde
Bir gülücük daha bitmeyecek doğan yeni güne...




Nefes kadar yakın ölüm fikrime
Bir cellât gibi gözlerin gördüğüm küçük karede...




Yazık!!!!




Yaşanacak ne zaman kalmış ömür sahnemde
Ne de bir oyuncusun ezberlerimde...




Masumca cilveleşsin gece yıldızla
Ben sana tohumlar biriktireyim arta kalanlarla...




Sabır işlesin yarın karanlık yazgıma
Dilek dallarım çiçek açsın her yudumunda...




Çisil çisil yağsın yağmur toprağıma
Bir sen daha yeşersin içimde...




Hayret!!!




Sen misin aynadaki aksim?
Ben gözlerine ömrümü feda etmişim...




Boğuk bir akşamın sisli şarkıları
Seni benden bir adım daha uzaklaştıran...




Ne kanunun tadı var ne de saz yakar bağrımı
Mızrap yalan olmuş teller sahtekâr...




Birde hiç üşütmemişti beni ayrılık bu kadar
Yorgan yapsam hasreti iliklerime seni işler mi?




Yollar!!!




Haritadan silsem sana gelen yolları
Anlamı kalır mı özlemin?




Anlamsızlığına bir dem vursa yanılgı
Sahi anlam yeşerir mi?



Ne çok soru var heybemde bilsen
Hiç sonu olmayan uçurum birde ?sen?...




İntihara meyilli sözler biriktirdim senden yana
İbadetin olsun geri dönmezsen...




Gül boynunu aşka büksün
Bülbül sana ahu zar etsin...




Ben toprağına karışayım
Suladığın her filizde sana ışık olayım...





// Uzat ellerini bir ben daha yok sana...
Her iklim bir sabaha doğuracak cılız bir sevda...//