Alevinle Söndür Hüzünlerimi
Dikişlerimi acıtıyor ellerinin korkak gölgesi
Unuttum söylemeyi yar, asırlardır uykusuzum
Kanımda yangın, dudağımda bir gülün öfkesi
Tenimde müptela bulutlar, nicedir yağmursuzum.
Gözlerim yaşamı okşuyor, saçlarımda aşkın sağanağı
Sevişmesiz gidiyor kadınlar sevdanın musallasında
Arşı kucaklıyor yalancı kâhinler, susamışlar doğruya
Hüzzam bir kahkahanın esrik mevsimleri var kapıda.
Al göğsümden geceleri, üşümüşlüğümden kime ne!
Hercai gülüşlerinin depremleri sallasın kentlerimi
Huzura soyunuyor insanlar arzın kara merkezinde
Tenimizi coşkulara atarız yaşamın asi denizlerinde.
Ört ellerinle çıplak bedenimi, irkileyim toprağında
Yüreğine seferberlik emri verdim ben sol ağrıma
Üşümüş avuçlarının mavi tonlarıyla sarıl duvarıma
Uykusuz bir gecenin filikalarıyla geleceğim yurduna.
Unut kangren kaygıları, bırak sevileri aşkın eşiğine
Sana şiirler ısıttım, iliş gövdemin özlemli döşeğine
Alevinle söndür hüzünlerimi, tutun özlemli nefesime
Bastır dudağını ağrıma, kulak ver aşk gümbürtüme.
Merhaba sevgili Selahattin bey,
Sizi ilk kez okuyorum. Diğer şiirlerinize bakmadan yorum yapmak pek doğru olmayacak.
Gene de şiirinizde gördüğüm bir iki şeyi aktarmak istiyorum.
Hece şiirlerinde uyaklarda uyulan kurallar var. a b a b * a a a b
v.b. gibi.
Genelde ilk dörtlükte: a b a b
Kullanılıp diğerlerinde; a a a b Ya da bunun tersi kullanılır.
Şiirinizdeki her dörtlükte ayrı bir kalıp kullanmak tabii ki sizin tercihinizdir ama sesli okurken şiirin tadı sanki biraz da olsa kayboluyor.
Etkin bir şairsiniz.
Sevgilerimle...