Alfabeden Bir Fazla
Yorgun bir hoşça kal bırakmışsın
kıyamet gibi hüznüme
şiirlere kazınmış çığlıklarım
ve bir yanım
hep zifiri karanlıkmış gidişlere.
Omuzlarımda ağırlığıyla eksik kalmışlığın
aşığım kanatlarım olmadan uçurumlara
dalga sesine uzanırım hafiflesin diye acılarım
ve sonra
merhem olur kirpik uçlarıma dalışlarım.
Hep senden uzağa düşer bu şehir
eşdeğer sayılır tüm harflerin kırılmışlığına ruhum
ki sen
alfabeden hep bir fazlaydın bilirdim
uzaklarda yankılanırdı sesim
ne çok dinlenmiş de anlaşılmamış derdim
hala sokaklar var oysa sığmadığım
ve hala mevsimleri taşırıyor içim.
Hüzün yer edinmezmiş bu iklimde
aynı yerden yeşillenmezmiş umut
harfler düğümlenir dudağımın kıvrımlarında
bu dünya hep beklemenin insanı sevdiğim.
Eksik çalınır biraz da notalar
içimde birikir koca bir çığlık
karanlığa yoldaş siyahın her bir tonu
oysa yurdu bu dünya terkedilmenin.
Yüzümdeki çizgilerden yürürüm hep
nicedir yarım bırakılır uykularım
ilmek ilmek işlerim hasretini
şiirler dizerim harf harf yokluğuna
bu dünya,
şehri sayılır buralarda beklemenin.
Molasız taşırım susmalarımı
hep mi yara bırakır öksüz ayrılıklar
hep mi yalpalanır sahipsiz kahkahalar
gökyüzünden renkleri çalar günbatımları
ne de olsa yarım kalanların durağı bu dünya
haykırışı sessizliğin.