Alışkınım Ben
Döndür zalim felek döndür çarkını
Senden korkup yılmam alışkınım ben
Attığın silleler vız gelir bana
Senden korkup pusmam alışkınım ben
Yokluğun bağrında esir eylesen
Ağrı dağında ah mahsur eylesen
Sevdanın uğrunda mahkum eylesen
Senden korkup yılmam alışkınım ben
Ağaya beye yalvarmam bilesin
Vurulup düşsemde ölmem göresin
Kimseye eyvallah etmem duyasın
Senden korkup pusmam alışkınım ben
Maskeleri takıp kandıramazsın
Çileleri verip korkutamazsın
Teselliler olup avutamazsın
Senden korkup yılmam alışkınım ben
Şiirkolik seçici kuruluna içtenlikle teşekkürler..
Mustafa hocam bütün yorumlarınız için şükranlarımı sunarım eleştirilerle daha mükemmel yakalanabilir diye düşünüyorum varolasınız hurmetler teşekkürler
Günaydın sayın Yılmaz şairim!. Düşünce aktarımınız çok iyi de,şiir kuralları bakımından da heyecana kapılmışınız,şiir yazarken de okurken de sabır isteyen bir türdür.Kısa oluşları dolaysıyle hemen okunur ve biter aslında makaleden daha zordur şiirin iletişimini çözmek.Dolaysıyle az şair yetişir.Derin sevgilerimle sağlık dileklerimi sunarım...Çiçek..İzmir..T.C.
Yol geçen h a n ı oldu,o miras çiftliğimiz, Artık b i z e yetmiyor, toprağa ektiğimiz. Çirkin barakalarla,doldurulmakta meydan Susmak zorunda kaldı,Çankaya kekliğimiz.
Başkentlik yakışmıyor,Ankara'nın i l i ne, Padışah yerleşmişti ,İstanbul' un gölüne. Y e n i sultanımızsa, çöl toprakları sever Son peygamber olarak,girdi halkın diline.
Bölünmüş halk içinde,yakında başlar savaş, G ö z l e r i koruyorken,yok edilecektir kaş. Y ü z yılı doldurmadı, kurulan cumhuriyet Her köşeden türedi,baş olmak isteyen baş.