Almaatada Akşamüstü
oturdum gemının sancağına akşamüstü
çay içtim bir kac bardak
yoruldukca okudugum kitaptan
gelip gecen gemilere bakarak
sonra etrafı seyrettim oylesine
kızıl denizin yakıcı sıcaklığında
içim biraz buruk birazda hüzünlü
icerıden tayfaların sesleri geliyor kulagıma
güneşde batmak üzere
sonra bır gemı geciyor yanımızdan
koyulaşırken gitgide usul ve yumuşak akşam
egildim bende baktım gecen geminin ardından
oysa denizde cok sakindi ogün;
bir seyler anlatmak istiyor sanki
ben ise hala ufuktaki kızıllığa takılmışım seyrediyorum
tayfalar belli ki cok kızmışlar
söyleniyorlardı hala kaptana
bende odama cekildim sesizce
her zaman olduğu gibi
yaşamın anlamsızlığı ve ciddiyeti üstüne
not aldıklarımı şiir tadında yazmaya...