An Kendini Anlatamaz
Gün gelir,an kendini anlatamaz
Şükür dağında kurban verdiğin günden beri
Yaslanıp göğsüne sol memenin altında
Viran bağlarını içip susmadı daha...
Bakarsın,imkanı olmayan yıldızlar sana şahid,
Bu göğün altında kime sorsan haberi var
Seferde bir geminin yalnızlığıdır.
Ummanda aç kurtlar gibi bağrı yanık
Hem ant içti yediveren gülleri
Rüzgarı koynuna alıp yad ediyor
Bekçisi olduğu en eski zamanlarda
Üfürsen,ıssız çöller sana geri getirir mi?
Bekle sende şarkılarda
Geceyi bilirsin çığlığı kulaklarında
Umutsuzluğunu;gül döktüğün yollar bilir
Arkasına bakmadan,gözleri düşer birden
Hey!vefa nedir bilmeyen
Yolcular var,han kapısında bekliyor
Mışıl mışıl uyuyan onlardır şimdi
Yağmura seslenmeye vakit erken daha
Uğra gönlünün tersanelerine
Doklarda el emeğiyle yaşatılan hayata
Dağılıp sonra bir merhaba demeden daha
İyisimi kuşlara sormalı göçüp gidmeden önce
güçlü bir anlatım
sevgiler