Ana Kuzusu
Çok sıcaktır diye anlatılır,
Ana kucağı.
-Ben,
Sadece duydum.
Duydum, duymasına da;
Hiç yaşamadım o sıcaklığı
Onun için bana sorma
Ben bilmem! ...
-Bana soğuk nedir, onu sor,
-Bana terkedilmişliği sor,
-Acıyı sor.
Sor ki, en ince ayrıntısı ile
Anlatayım.
Cami avlusunda
Hayata haykırışımı
Daha üç günlükken
Karakolluk oluşumu,
Gerçek adımın bile ne olduğunu
Bilemeden yaşayışımı.
Sen ana sıcaklığıyla büyürken
-Ya ben, ya ben;
Devlet babanın sıcak görünüşlü
Soğuk
Sevgisiz,
Köhne,
Adına yuva denen barınaklarında;
Neler çektiğimi,
Nasıl sevgisizleştirildiğimi,
Hayata küstürüldüğümü,
Her gün dayak yediğimi,
Öğrenme arzularımın köreltildiğini,
-Kurtuluşu sokaklarda arayışımı
Her sokağa çıktığımda
Bizi korumak, kollamak için
Var olduğunu sandıklarımdan
Dayak yiyişimi,
Kurtulabildiğim zamanlarda
Kuru ayazda,
Köprü altlarında,
Yataksız yorgansız yatışımı;
Bütün bunları sen bilemezsin
Ana kuzusu.
Bunları sana anlatıyorum,
Çünkü! ...
Sen de büyüyüp adam olacaksın
Belki sen de gururuna,
Nefsine yenileceksin.
Belki sen de hata yapacaksın
Ve bir BEN daha olacak sokaklarda
Lütfen! ...
Bir ?ben? daha olmasın! ...
İsrafil Yıldızkan
kendine ve hayatına güvensizlik insanları yavrularını cami avlusuna bırakmaya kadar götürüyor,ey bunu yapan insanlar gelecek Allahın geleceği siz biz hiçbirşeyiz o bakamayız diye kuytu köşelere bıraktığınız çocukların sahibi Allah tır, rızıkları ondadır ..bilin bunu hesap veremeyecksiniz öte diyarda