Anabesk
Annemin çeyizinde yüzümün motifleri;
akıtmışım yaşları
gözlerim kuruyana dek!
Dilini bilmediğim
bir ağıt saç tellerimde,
gitmelerin dönüşü yoksa
bildiğim tüm kuşların sesi kısılmalı!
Belirtisiz yürek burkulması ömrüm,
limbik vurgun yemiş;
sardunya, incir, hipotenüs
kendini tekrara kalkan ondalıklı sayılar
Ve çekip giden Sen,
yaş dokundukça yanaklarıma
gözlerimden akıyorum...
Kursağımda içtiğim gecedeki zemheri
Sen kokar,
masal cümbüşü gündüz rüyam
truva atıma yeleler taktım
mayoz geçiren her hücremi
tek tek astım!
Tuz serpiyorum yanaklarıma
Deniz gibi oluyorum,
suçluyum!
Çamurla oynadığım lekelerimin
aynısı tabutta,
yamalı oyuncaklarımı görünce kalabalıkta
daha bir kalktı burnu ölümün!
Soramadım,
öksüzlüğe kaçıncıyım anne sıralamasında.
Ve bazen ölüm oluyor kavuşmalar,
şarapnelsiz!
Güne düşen bu güzel şiirinizden dolayı sizi tebrik ederim Veysel bey saygılar selamlar
Annesizliğimizi üşüten dizelere ve şairine teşekkürler
-ah o bizim kavuşmalarımız ,mahşere kaldı ,diyordu şarkıda Kimi zaman kalemin aymazlığına kanıp yazaduruyoruz günleri sırtımızda bir ağırlık,soluk soluğa ve günü deviriyoruz,
Veysel bey kutlarım.
Şarapnelsiz ölüm.. Yaşarken ölmek, ya da ölememek. ' deniz gibi oluyorum / suçluyum' bu dizeye bir çiçek bırakırken "d" yi bir okur olarak okurken büyük harfe çeviriyorum izninizle. Kutluyorum güzel şiir için, kaleminize sağlık.
Biraz okudukarini tekrar eden gibi olmus desem..?! Keske etkilendigi kalip ve dolasimlardan daha özgün-belirgin yasadigi hayatin tanikligina kalem ve yürek yorsaydi Anabesk. Katlandigi acilari, yakalandigi umutsuzluklari veya tersiine sevincleri mutluluklari belli ve bilinen özgür kararliliktan adres , yük, fiil, yahut aciklikla söyleyip dile geirebilseydi. Hem de buna yeterli yetenegi varken. Selam ve sevgilerimle.