Anarşist Zamanlar
zeytin ağacıydı
bodur ve kırk salkım
kanayan dizlerimi
saran annem
uzak da olsak
memleketimdi deniz
kokmaya başlardı
korkunca ellerim
gözlerim masumdu
onlar kahverengi
bir katilin ellerinde
suskun büyüdü
erken olurdu gün
öterdi gülibik
uyanmak güzeldi
güzel ölürdük
kin isterlerdi
kitapları yakanlar
pusu atardık biz
düğün bayram
ah be zaman
sinema önlerinde
yangından çıkmış su gibi
oğullar beklerdik
Söz düşmez noktadan sonra şiire anca tebrik düşer