Anguvaz
Aydınlığa tüneller kazarak mı aşılır
Boyasız dört duvarın somurtkan çeperinden
Tarif edemediğim kahreden bir sır yansır
Kaç anguvaz sonrası eşgalime derinden
Midemdeki sancının kapılarak ritmine
Ağıtlar yakıyorum ,figan hep nakaratı
Bunca hafakanlara alışır belki sine
Yahut beni titretir ,bu hüzün serenatı
Her ne kadar kaçsam da ,bırakmaz ki yakamı
Artçı sarsıntıları ruhumda depremlerin
En yakın dediklerim sıvazlamaz arkamı
Gözyaşı tuzlu olur efkarı mahremlerin
Beni fazla söyletme, sözlerim kanlı kurşun
Nefes borumdan geçen her kelime hicrandır
Efganımı üleşen, yıldız kanatlı kuşun
Müzmine nasihati,sabır ve de heyecandır