Anımsa-anımsadım-anımsat
Anımsa;
Bir akşam üstü sulusepken bir aşkın,
telaşlı,
........küçük adımlarla hayatın yollarında ilerleyen
gençliğinin yüzüne çarptığını..
Ürkekti,şaşkındı,
ilk kez gördüğüm yeşil gözlerin..
Duymadım belki o anda,
ama;
Kimbilir nasıl çarpıyor,
......................nasıl bir koşuşturmaca içindeydi.
Adımlarının telaşına uymaya çalışan yüreğin..
Yalnız sen mi?
Ben de şaşkındım,
alışkın değildim ki o ana kadar,
................................senli çiseleyen aşk yağmurlarına.
Düşün ki;
Geveze dilim bile bir merhabayı,
okuma yazmayı yeni sökmeye başlamış bir çocuk telaşında,
heceleye heceleye söyledi..
Ne çok gülmüşsündür içinden,
.............................neler geçmiştir aklından..
Yanıt bile vermemiştin,
.....................belki sağanağa yakalanmamak için.
Bense bakakalmıştım saatlerce,
...............................o yeşil gözlerin ardından..
Niçin?
..........Aşk için...
Anımsadım;
Nasıl titrediğini sıtmaya tutulmuşcasına ellerimin,
nasıl karıştırdığımı anahtarları..
Kaç kez komşuların duyacaklarının farkında olmadan,
Allah kahretmesin sözcüklerini,
.............................merdivenlerden aşağı,boşluğa yuvarladığımı..
Her yanan otomat ışığında heyecanımı,
.................................dahası seni görecekler endişesiyle,
ellerimin ayaklarımın daha çok birbirine dolaştığını..
Anımsat;
Biliyorsan eğer,
sudan çıkmış balığa dönen düşünceler,
..........................................sırılsıklam bu yürek.
Nasıl kurur?
.............Nasıl kurutulur?
Öğret bana da bildiklerini hastalanmadan..
Anımsa;
O ilk aşk damlalarının yüzüne çarptığı,
gözlerinin yüreğime değdiği,
şaşkın yolların yüzlerindeki ifadeyi,
..........................en güzel köşelerini sahiplenmiş,
sevda çiçekleri satıcısı bu işportacıyı..
Saatlerce yolla konuşup onu kandırmaya çalışmalarını..
Anımsadım;
İlk çiçeğimi almanı,
dudaklarını cebine atıp kocaman bir gülümsemeyi,
.......................................................................çıkarıp bana uzatmanı..
O anda;
Ah üstü kalsın dese Tanrım diye,
....................................ne dualar mırıldandığımı..
Anımsat;
Ben alışkın değildim böyle senli tebessümlere,
anlarımı sahiplenmiş senli düşüncelere..
Bana da öğret bunun sırrını,
........................içimi ısıtan o tebessümün esrarını...
Anımsa;
Artık duygularımın tutsaklığını.
Karşında tutulmuş dilimin,
........................yeniden çözülmeye başladığını.
Kekeleyerek dökülen merhabalarımın yerini,
..................................................seviyorumların aldığını.
Ve;
dudaklarından sonra,
................yeşil gözlerinin ilk gülümsemesiyle,
yüreğimin üzerine takılan o kırmızı kurdelayı...
Nasıl heyecanlanmış,
.......................nasıl da sevinmiştim..
Anımsadım;
Bir anda silinip giden yorgunluğum,
..................kafesinden kurtulmuş bir kuş gibi özgür olduğum,
ayaklarım yerden kesilip,
.....................bulutların üzerinde durduğum..
Öğrendim ya artık,
gülümsüyorum..
Biraz hınzırlıktan,biraz muzurluktan..
Aklıma geldikçe evin yolunu nasıl bulduğum,
kahkahaya dönüşen tebessümler,
..................................bana eşlik eden hayattan...
Anımsa;
Güzel geçen günleri hatırlatması için,
caddelere,sokaklara,odalara,
.........................bu şehrin her köşesine bıraktığın hatıraları..
Bir anda sağanağa dönüşen,
............................içime serptiğin hüzün tohumlarını..
Birdenbire girdiğin hayatımdan,
yine sessizce,
................birdenbire çekip gidişini.
Anımsadım;
O sokaktaki ayak seslerini,
odalarımda bana bakan gözlerini,
ıssızlığını unutturduğun,
......................evimi şenlendiren gülüşlerini..
Olanca cesaretsizliğine rağmen yüreğimin direnişlerini...
Anımsat;
Alışkın değilim ki ben böyle senli yalnızlıklara..
Varlığının doldurduğu dünyamda karanlıklara...
Çınar GÖLE