Anısı Kalır

Anısı Kalır

Ebru Can’a;


Bir kırlangıç edasıyla konuyorum vapurun iskele tarafına

Ölü dalgalar,kitap sayfalarım gibi sürekli eritiyor içimin

yalın sessizliğini

Günler numarası belli olmayan sokakların adını

Sadece ve sadece güneşin hatrına piksel piksel ellerime iliştiriyor

Yürümek;

Duraksayarak

Gökyüzüne bakarak

Tenhalarda kaybolarak

Ateşten kaçan gece yarılarına

Seyyah edasıyla

Tek başına

yürümek

Kulağım horon’da

Yayla yayla

Ninnim kimi zaman büyükannem oluyor

Olağan ve kriminal bir çetele ardına sığınıyorum

Ve her seferinde kaçak gülüşümü şehirsiz kimliğime iliştiriyorum

Kimsiniz diye sorma bana

Düşten düşe,gözlük camına bulut değmiş bir ezgiyim ben


Denizi olmayan şehir mi olur demiş adamın biri(sancılı bir tebessüm aldı içimi)

Ucuna haritadan su değmiş

Yeşil ve şapkası kardan kente selam verdim

“Bir gün Tek Başına” ayracına

Kenan ve Nermi’ni

şarkılarla ekledim

Günsel,iyimser ve güleçti

selamını aldım

(Sert bir tebessüm aldı içimi)

Yarım yamalak takvim yapraklarından suyunu içtim

çayının demine sevi ekledim

Eskisi gibi değildi

bu kent

Ama sevdim

Çok mutlu olmak yakışıyordu

Kitap arasına

Adı şiirden kalma şeker yiyen kız çocuğu iliştirdim sineme

Kulağım türkülerde

“Dağlar dağlar”

Kimsiniz diye sorma bana

Kayıp ve şaraptan arınmış bir tren yolcusuyum ben


Yol demirdendi

Uzadı uzadı uzadı

Hiç düdük sesi duymadım

Tren

Yarı uyanık girdi istasyona

(Yarı uyanık ölüydüm,dudağım kurumuştu,gülümsemedim)

Demir’den yoksun turuncuydum ben

Satırların en uyağında

dünyanın en güzel coğrafyasına gözümü açtım

Resmî bir bellek vardı

Yüreğin belleği vardı

Saklı olanın belleği yoktu

Kulağımda şarkılar

“Sen bensiz-ben sensiz”

Kimsiniz diye sorma bana

Es veren bir piyanonun son tuşuyum ben


Bir nedenin ardına sığınarak

Ağacı,çiçeği,yağmuru,sevinci

Karadeniz kıyısında

Kıyı bir özneye yüklüyorum

(Biliyor musun ben hiç yere bakmam)

Kendi kaçağını ele vermeyen

dirençli öykünün son sayfa heyecanı suya karışıyor

Yüzümü güneşe dönüyorum

Taştan taşa bir yerde oturuyorum

Yüzlerce kafiye

Yüzlerce fotoğraf

Savruluyor yürek hasadında

Az çoğul

Az çokluk

Kulağımda Nilüfer

“Hatıra Defteri”

Kimsiniz diye sorma bana

Raflarda

A

n

ı

s

ı


K

a

l

a

n

Gün çiçeğiyim ben…

08 Mart 2023 125 şiiri var.
Yorumlar (14)
  • 20 ay önce

    Bir film sahnesi gibi, akışı güzel ve içten. Yüreğinize sağlık değerli hocam

  • 20 ay önce

    Bu şiiri kaçırsaydım kahrolurdum. Cemal Mıhçı Şiirinin artık Nirvanasında. Harika bir kurgu. İçsel dökünümün inanılmaz. Dosta şiirleri hep sevmişimdir. Bu daha dahası olan bir şiir. Bir yerlerde adı saklı. Sanki alt dizede yakılacak gibi hayat.

    Ne çok şiir... Ne çok yürek...

    "Bir mahzun mor menekşe Ağlıyor mu ne..."

  • 20 ay önce

    Şiirin başından sonuna kadar çağrışım, her sizede kendini yenileyen imge, okudukça hayata karışan sözcükler ve şairin kendini ele verişi kadar şairin kendini gizleyişi de bu şiirde.. 'Biz kimiz?' sorusuna yeni yeni cevaplar buldum okurken.. şair bunu bilinçli olarak yapmış belli ki.. Okurun ufkunda yeni kavramlar icat eden şair ve okudukça okuruna ağrı içinde şifa bahşeden şiir. Gün içerisinde okudum şimdi tekrar okurken bende dimağımda zuhur eden yeni seslerle kutluyorum Cemal Bey🍀 Gün şiiri günü güzelleştirdi tam olarak👏

  • 20 ay önce

    Bazıları vardır ki yüreğine nakış nakış işler insan öyle derine öyle güzelce büyük bir sevgiyle ..

    Kutlarım Cemal bey değerli kaleminize saygılarımla

  • 20 ay önce

    Solmayan resmin uzun uzun düşünde anılar yağıyor.Denizler yürüyorum,dilimde kelimeler burgu burgu işlendiğinde sönmeyen ezgide süzülüyor yankı.Şiir ne güzel bir düş yetiştiriyor yel gibi dokunup gün 'e... Hâlâ taze bir yaprak ve bütün renkleri mavinin.Gün çiçeği

    Tebriklerimle Selam ve saygılar,

    ...