Anka Anlatılmayan Şiirler
Ve ben,
Örselenmiş bir zamanın penceresinden bakıyorum sana
Dilim damağım kurumuş,
Çimen yeşili gözlerimde
Bütün hayaller intihar ederken
Uzaklardan gelen bir sesle
Can buluyor yine hayat
Desen’ki bana
Ben uçurum yamacında açan bir gelinciğim,
İnadına güneş,
İnadına toprak ol,
İnadına yağmur ol bana!...
Bir Anka kuşu olup küllerimden doğarım sana.
Delice harcanan bir ömrün kıyısındayım bak yine
sen benim son seslenişimdin Gökyüzüne
Aldanma öyle küçücük yüreğime
O kadar derindir’ki ,mahzeni
içinde ne devrimler yarattım ah bir bilsen ...
Aldanma sakın,
Sürmeli ela gözlerimdeki Şimdiki cennette,
daha önce çorak bir çöldüler...
Ne gemiler battı göz bebeklerimin kuytusunda,
Enkazı vurdu yüreğime dibine çok canımı acıttılar
Asırlar önce ben
Öyle biri yaşamış mıydı’ki sahiden
Şimdi düşünüyorum da!.
Kiralık sevdaların harcı değildi benim yüreğim,
Her şeyi elimin tersiyle ittiğim günleri bilirim
Bir de giden ama asla dönmeyen yaşayan ölüler...
Hayata dair şiirler biriktiriyorum,yüreğimin mahzeninde,
Yalan Dünyaya inat adanmış kelimelerim var ceplerimde,
Sadece Gökyüzünde asılan duâlar ezberledim...
Gönlümden geçen ve geçeni elbet vardır tek Bilen
Karanlıkta kalmış köhne sokaklar aydınlığa çıkacaktır elbet
Aydınlanmayan onca yüzler kazıdım hafızama..
Ve Bir de şiirlerim,
Okunan, yazılan ama asla anlatılmayan şiirler...