Ankara

Bu şehir gözlerimde büyüdü
Gözlerim bu şehirde
Öğrendi büyümeyi
Büyümek nedir ki
Mazideki çocuktan öğrenmeli
O çocuk çok gerilerde kaldı
Ya gizlendi derinliklerde
Yahut büyümek kelimesi
Öğretildi habersizce

Kim bilir,sıradan bir günde
Öylece alelade
Bir yansımada karşılaşırız belki unutulmaya yüz tutmuş o küçükle
Bu şehir onu kaybettirdi
Görünmeyenler içine hapsetti

Elbet seni terkedeceğim
Kızılay seni görmeyeceğim
Kızılay´da değil aslında yitirdiğim
Tandoğan bilirim sendedir senelerce gizlediğin
Kasvetli taşlarla çevrili bina
Söyle ne kadarı gözyaşıyla örüldü ne kadarı kahkahayla
Susuyorsun değil mi?
Çekiniyorsun itiraf etmeye
Korkma bir sen,bir ben bir de
Ankara´nın kuru ayazı burada
Hani o nefesini kesen
Vücudunu titreten
İçine bir nakış gibi işleyen
Ayaz demek bu dedirten
Bu şehrin ayazı
Duyar yalnız itirafını.

Ankara belki üç hece
O heceler zihnme kazıldı senelerce
Çoğu zaman o üçlü
Hüznü tutuşturdu elime
Hünerini göster dedi
Dönüştürerek sevinç buketine
Kimi zaman ben kazandım
Kimi zaman da yenik düştüm esrarlı çözülmeyen bilmeceye
Bu bilmece mi neydi
Hayatı bu şehirde
Ayakta kalıp sürdürmekti

Ayakta kalmak;
Kızılayda eğlenmek,
Tandoğana yenilmemek,
İncesuda sinirlenmeden,
Yaşamayı öğrenmekti.
Hey Ankara bilir misin
En çok ne zaman istedim
Ayrılmayı senden
Beni zorlayan,
Sendeki varlığımın
Sebebini oluşturan
Sıcak terler döktüren
Soğuk odalarında
Öğrenciliği yaşarken .

Yükseldeki soğuk heykel
Bir haber ilet benden amirine
Sabah uyanıp gözlerimi açarken
Akşam dersin başında
Çayımı yudumlarken
Ayakta kalmaktayım Ankara
Her gün sana
Katlanmaktayım Ankara....

09 Aralık 2009 13 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Önce kocaman bir hoşgeldin diyerek, Ankara'ya dökülen bu içten kelimenin her hecesinde önce bir nefes almak gerekiyor.Zira Ankara'ya öyle çok kelime yakışırdı ki. Çok güzel olmuş Sibel,yüreğine sağlık.