Anladı
gölgesini kaldırıp gitti
omuzları dar bir çaresizlik içinde bakarken ona
duydu göz uçlarımın söylediğini
sarılacak oldum uzaktan
anladı
kirpiklerini salıp hoşçakal dedi
ben kutupların öteki ucuyum
böyle döndükçe dünya kavuşamayız dedi
iki sevgiliyi kardeş kıldılar böylece
su azabına sıkıştırıp gerçeği
avutmak için yarıştık ölümle
denizler dalgalara kanıp şarkı söyledi
onu bir şair buldu
titrek gülüşlerini avuçlarına doldurup
yine şarkı söyledi
bunu gören ay
sonra bir daha olmadı duyan
geçiyoruz geceymiş
bir şeyler söyleyecekmiş
durmadan kendini oyalayan bu kelime oyunu
sözleri istikametinden aşırıp
basit şeyler anlatıyormuş
gel değdir ellerini geçsin
bu alfabe bilmediklerini bulmaya aday
abartı atmosferi bu işin doğasında var
olamıyorsun ya yıldızlar gibi sakin
kayarken menzile düştüğünü gören yok
var olan bitmişliği uyduruyorlar
oysa kapıyı açıp sakince
dudaklarını öpüyorum göğün.