Anladın mı Şimdi
On dokuz ekim iki bin dokuz.
Habur sınır kapısında davullar,
zurnalar, halaylar,
ve demokratik açılım türküleri eşliğinde
otuz dört ipi kopuk,
özel yetkili dört savcıya ifade vererek,
serbest kaldılar, dakikalar içerisinde.
'Yirmi üç eylül iki bin sekizden beri,
Tuncay Özkan'a suçunu bile söyleyemezken hakimler...'
On dokuz ekim iki bin on bir.
Davullarla karşılanan ipi kopukların bakiyeleri,
sene-i devriyesini kutladılar,
ilk sayımda yirmi dört askerimizi katlederek.
Meclise de girdiler,
işbirlikçi hainlerin yardımıyla,
demokrasiyi araç olarak kullanıp,
işleri bitince inmek için,
istedikleri durakta.
Yıllar önce söylemediler mi;
'onlar engerekler ve yılanlardır,
onlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır,
tanı bunları, tanı da büyü' diye...
Tanıdın mı şimdi?
Mustafa Kemal söylememiş miydi
bin dokuz yüz otuz üç te Bursa'da,
kendi yapıtını nasıl koruman gerektiğini...
Anladın mı şimdi ?
duygulsrınıza saglık kayhan bey
ustaca bir anlatı tebrik etmek isterim sizi...tesadüfen girdim sayfanıza ...Hayırlı bayramlar dilerim...👍
..Üstat Harika bir yorum olmuş kalemine sağlık
Öfkeliyim, çoook ama çokkkkkk.
Güne düşen acı haberi, anaların bağrına düşen acıyı dile getiren bu güzel şiirini ve duyarlı yüreğini kuluyorum arkadaşım. Ama yine de keşke diyorum, ölmeseydi 24 yiğit de yazılmasaydı böyle şiirler.... selam ve sevgilerimle...