Anlamamak
Bir tas suya hasret kalan,
Ateşlerde yanabilir.
Seraplara gözü dalan,
Irmakları anabilir.
Kirli gözü saf su görmez,
Kevser bulsa gönül vermez,
Rahmet yağsa aklı ermez,
Belki zulmet sanabilir.
Ara sıra ava çıkar
Gölgelere kurşun sıkar,
Bir sineği yere yıkar,
Karıncayı, dana bilir.
Bir ayağı mazgallarda,
Kül bırakmaz mangallarda
Ne bulduysa kangallarda,
Onu, gül-ü râna bilir.
Kalbine aşk değmeyince,
Ona boyun eğmeyince,
Mecnun gibi sevmeyince,
Ne can, ne de cânâ bilir.
Benlik denen dağı delse,
Sözden geçip öze gelse,
Suyu, ilim irfan bilse,
Ne doyar, ne kanabilr.
Düzgün yerde doğru kalsa,
Olaylardan öğüt alsa,
Sözü geçip, öze dalsa,
Hiç omazsa mana bilir.
Yaralının yarasına,
Tuz dökerek arasına,
Zehir döküp şırasına,
Ekmeğini bana bilir.
17.09.2012