Anlat Bana Sevgili (Görülmüştür Damgalı Mektup)

uzak........ çok uzak bir dünyadan,
çığlık çığlık uzanan
büyülü bir ses duymak,
nefesin kadar dişi
toprak kadar yumuşak
ve sıcak
bir güzelin kollarında uyumak kadar güzel
özgürlüğü solumak..

anlat.......anlat ki bana,
sana ve dostlarıma
veda edip geldiğim
o
güzelim dünyada,
bileyim......... yeşillerim yeşil mi hâla.
ırmaklarım kavgan kadar coşkulu,
ovalarım bin bereket kokulu
ürünleriyle
durmakta mı yerinde..

güzelim...... çooookkk özledim,
özledim günyüzünü....özledim seni,
şarabı,
eti,
ve bir de nuh nebinin
gemisine doldurup her çeşit mahlûkatı
o söylence tufana meydan okuduğu gün
ellerimden alınan
umudu.....hürriyeti..

anlat bana güzelim
doğup ta doya doya büyüyemediğim,
ballı yemişlerini görüp yiyemediğim,
nice canlar adanan
taşına toprağına doyamadığım
o güzel memleketi..
anlat çayda çırayı,
anlat davul zurnayı,
kınalı el ak mendili savurup
çekiyor mu halayı..

geç.....geç harabat faslını,
anlat bana güzelim....anlat işin aslını,
anlat fabirakadan, anlat bacadan,
anlat ki kan uykular ses getirsin geceden..
anlat giysilerinde tozunu taşıdığım,
fosseptik artıklarıyla karılmış çamuruna
bata çıka yürüdüğüm yollardan...
ve denizin içinde suya hasret kuraklığıyla
alın teri öğüten,
ve koynunda kırk yıllık spastik bebek gibi yoksulluğu büyüten
kenar mahallelerden..
ve akşamın altısında bırakarak işini,
ve emeğin masatında bir kat daha bileyip emek oburların köpek dişini
düşüyor mu yollara gecekondu güzelleri..
ve nasırlı elleri
kucaklayıp yoksulluğun yorğunluğunu,
ve taşıyıp ayakları
görünmez açlığını boş bakışlı gözlerin,
doluyor mu vağonlara işçileri bu memleketin..

ne olur anlat bana,
demiri.......kömürü......akaryakıtı,
çağ atlayan ülkemin yol geçmeyen köyünde
çim üstünde kuruyup ekmeğimi pişiren
doğal kokaryakıtı...
ve birde kaderleri kayadan daha katı,
günde beş vakit allah.....aldığına eyvallah diyen,
bir takım elbiseyi on iki sene giyen,
ve sabahın köründe umutsuz bir direncin pençesinde kıvranıp
bin yıllık emeğine karşılık olsun diye
üç ayda bir verilen üç-beş kuruş parayı
alabilmek uğruna
bankaların önünde titreyen emekliyi...
anlat bana yoksulluğun pençesinde yaşayan,
ve sıtmalı çocuklara a-b-c yi öğreten,
ve öğrenme hakları ellerinden alınıp kişiliği çalınan,
ve düşündü.....ve konuştu......diyerek
sakıncalı bulunan
hor görülen
ezilen
yürüyüşü izlenip siciline yazılan
çileli öğretmeni...

biraz da gün ışığı sevdalardan anlatsan....
satı kız'ın murat'ı,
süleymanın kır atı,
ve doksanlık dedemin
"böyyük demirkırat" ı
fukara mı fukara, bahtıkara köylümün geziyor mu dilinde..
ve elinde mertlik bozan demiri,
ayağında postalı
başında poşusuyla
pos abidin geziyor mu dağlarda..
ve bağlarda hazan vurmuş gül gibi
günden güne kuruyan
evde kalmış illetli kız aliye
besler gibi yüreğinde arı duru sevdayı
"heeee...." diyor mu kaderine
taşıyıp içinde ince hastalığını..

eyvah....eyvah, ki eyvah bana...
sana neler sorarım,
dünya döner, ben dururum yerimde.
sanki herşey son gördüğüm şekliyle camdan bir yontu gibi
ışıyor gözlerimde..
öyle ya... döndü dünya...ben büyüdüm güzelim
bir yılda on yaş birden
dört duvarla çevrili bu sonsuz seferimde..
sana yazdıklarıma, ve de sorduklarıma
boş gözlerle bakınıp üzüldüğümü sanma..
sana yemin ederim
"akşam oldu hüzünlendim ben yine"
diye başlayan şarkı,
her gün, her an, her zaman
çan çalsa da içimde,
yaşamaktan yana hiç.... ama hiç yok kederim.
yaşama sevdasının isli çırası değil
yüreğimde tutuşan..
bin yıllık bir canavar....
o canavar yaşıyorken içimde
ben de yaşayacağım..
dilde türkü elde gül kendimi aşacağım..
kekik kokulu dağım,
bahar uykulu bağım,
dumanlı ocağımda
gezip dolaşacağım..
sana kavuşacağım.

11 Aralık 2010 224 şiiri var.
Yorumlar (26)
  • Sevginin en güzelini şiirinde , çok güzel dizelerle süsleyen yüregine ve kalemine saglık üstadım .. saygılarımla..

  • 14 yıl önce

    memleket boyle sevilir iste ) 👍👍👍👍 insani aglatacak kadar guzel bir siir

  • 14 yıl önce

    kekik kokulu dağım, bahar uykulu bağım, dumanlı ocağımda gezip dolaşacağım.. sana kavuşacağım....

    HASRETİNİZ SEL OLUP TAŞMIŞ AĞABEY. MEMLEKETİN HER HALİNİ ÖZLEDİĞİNİZ BELLİ...

  • 14 yıl önce

    bir yılda on yaş birden yaşlansa da içindeki çan seslerine rağmen vatanın her toprağını dağ kokulu dağını denizini,millletini düşünen kısacası özünü kaybetmeden,yaşayan ve bunu şiire yaşatan,yansıtan şairin tüm emeğini,çabasını,başarısını kutlarım. bence bu şiir birinciliğe bile hak etmiş,tebrikler...😙😙😙

  • 14 yıl önce

    görülmüştür ibaresi olduğuna göre demek ki ''sakıncalı'' değilmiş 👍 evet aynen öyle hâlâ bizim güzel ülkemiz öyle işte... şimdi de işsizlikten kararmış, gelecekleri olmayan ve gençlikleri çalınmış gençlerle dolu güzel ülkemiz... aklıma geldi hemen bu türkü '' bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır''... birden üzerine alındım ''anlat'' deyince n'apim kendimi tutamadım😊 mektup gibiydi ne kadar güzell...