Anlat Işte!

Ağanın eli mi tutulur
Değil de
Dilimi tutulur desek keşke;
Anlat işte!
Özledim konuşmayı
Her güzel kelimeyi
Ve hatta
Cadı de de
Gülümseyeyim sen görmeden

Elinde Âs sı olmayan cadı
Büyüsü kendinden uzak
Geçmişi kendine tuzak
Bir burun kıvırdı mı
Olsun hayalleri ,saklısından çıkarak.
Yediğin içtiğin senin olsun
Parlayan yıldızlar var mıydı
Ya da yakamoz düştü mü
Gözlerinden ırağa bir yerlerde
Acıdı mı içinden kopanlar
Sen de dedin mi benim gibi
Ahh Keşke
Ay gülümsedi mi yine

Anlat işte!
Nasıldı sabahların, gün doğumun
Bir taze çimen kokusu sardı mı etrafını
Çimen kokusu dokunuyor
Ama olsun...
Kuşlar;
Ya Kuşlar, cıvıl cıvıl şakıdılar mı
Habersiz?

Masanda bekleyen çay tam deminde miydi
Hiç aklına geldi mi
Uzaklardan boyun büküp bekleyen
Geleceğim elbet diye kaçışın
Kavurdu mu ciğerini
Ciğerim kavurdu mu

Nasıldı akşamların
Gün batımı kızıllığında
Kayboldun mu yine
Umutsuzluğun tavan yaptı mı
Burda olsaydı dedin mi
Keşke
Issızlığın battı mı güneşin gidişiyle
İşte ben tam ordayım
İşte ben tam batarken Güneş
Güneşle birlikte battım.
Anlat işte
Anlat!!!
Konuşmaya hiç bu kadar hazırlanmamıştım