Anne
iki bacağımdan sarkıttıkları gün,
kaba tarafıma yediğim ilk tokatta yüzüne baktım anne,
bakmıyordun yüzüme,
kapısındaki yazıları okumaya başladığımda çok geçti,
kimsesizler yurdunu yakmak için.
O binayı yapan kişiye suçu attım hep,
olmasaydı burada olmazdım dedim .
Seni suçlamadım hiç anne,
olmasaydın olmazdım dedim sadece,
olmasaydın keşke anne.
Herkes aşık olurken,
ben hayat denilen testin açıklamalarını okuyordum daha,
dikkatle yaşayın diyordu sevgi diye çizdiğimiz yerleri,
sevgi nedir bilmiyordum.
Sonuçlar açıklandığında en başarısız illerde, sıfır çekenler arasındaydım.
Soğuk şehirlerdi hepsi
ve eli,annesi tarafından üflenerek ısıtılmamış bir çocuktum,
çok üşüyordum.
Seçtiğim hep karşılıksız sevgiydi
çünkü tutunamayanlar platonik aşklarda yaşarlardı,
on beş yılda yüzünü bir kere görüp
ama seviyorum demek gibi bir şeydi,
sen benim yüzümü hiç görmedin anne.
Seni saracak gibi iki kolumu açıp
bıraktığımda kendimi boşluğa,
en hassas tarafımdan yaralandığımda,
son kez baktım hayalimden yüzüne,
bakmıyordun yüzüme,
Ben seni buldum anne.
Yok olduğumda buldum seni anne.
Seni suçlamadım hiç anne,
olmasaydın olmazdım dedim sadece,
olmasaydın keşke anne.
Seni sevmiyorum anne.