Anne
Sessizlik yarası düşüncelerde anam
Daha dokunmadan kurudu inceldi yaran
Takip ettiğim her bir atlının peşinden
geriye kalan...
Gözlerini alıp gittiğimden beri
Tel tel örülmüş cefakarlık saçlarına
Ziyan etmedim beyaz aklarını
Topuklarına düşmesin diye sancın
-geçerken turnalardan daha dün ben gibi-
Yaşlı çizgilere durak eylemiş temizlerken örümceğini
Sızlıyor bahçendeki ıhlamur kokusu
Düşmesin yorgunluğun
Uzanıyorum gölgelere
Bu fısıltı sonbahardan kalan
Bağrı yanık Eylül de saklı kimbilir
Sılada öksüz gözyaşlarım
Sabahları beklerken kızarmış ekmek
-şimdi gem vuruyor rüzgar pişman ceketlere-
Bırakıp gittiğimden beri
Unuttuğum merdiven başında kalmış çocukluğum
Usulca sızdım geri aldım
Tiryaki olmuşken rıhtım yalnızlığa
Öyle bir günde çıktım da
Ben geldim Anne