Anne Biliyor musun
Anne... Biliyor musun?
Bedenimi taşıyamıyor artık ayaklarım,
Yüklerim ağır geliyor omuzlarıma,
Dayanamıyorum.
Anne... Biliyor musun?
Ölüm beni çağırıyor,
Daha fazla bekletemem,
Gitmeliyim.
Anne... Biliyor musun?
Hiç üzülmüyorum gideceğime,
Çünkü biliyorum anne,
Orada, daha mutlu olacağım.
Anne... Biliyor musun?
Ben bir kızı çok sevmiştim,
Kendimden bile vazgeçmiştim,
Ama, o beni hiç sevmedi anne.
Anne... Biliyor musun?
Ölüm beni çağırıyor,
Vakit daha da geç olmadan,
Gitmeliyim artık.
Son veda yaklaşıyor anne,
Aklımda tek bir şey var sadece,
Acaba... Ben ölünce,
Oda üzülür mü anne?
Yoksa,
Ne yapayım değip, gülüp geçer mi anne?
Soruyorum sana anne,
Ben haketmedim mi sevilmeyi?
Her kez gibi mutlu olmayı,
Bende hak etmedim mi anne?
Yaşamayı,
Çok mu gördüler anne,
Onunla yeniden doğmayı,
Bana çok mu gördüler anne?
Anne... Biliyor musun?
Ağlıyorum şimdi,
Evet, ben ağlamazdım demi anne?
Ama, dayanamıyorum artık anne,
Göz yaşlarım akıyor gözlerimden,
Engelleyemiyorum anne, engelleyemiyorum.
Bu sana yazdığım son mısralar,
Artık gidiyorum anne, artık gidiyorum,
Üzülme olur mu, sakın ağlama,
Ben, hep sizinleyim anne.
...der ve şiirini bitirir deli kanlı. Sonra deden kalma yadigarı alır, sevdiğinin resmine son kez bakar ve tetiği çeker. Artık bir genç daha bu yalan dünyada yaşanan yalan sevdalardan bıkarak son vermiş olur hayatına. Tanıyanlar ?'Haketmedi'' değip musalla taşının karşısındaki yerini alır. Her kez suskun, yaşlı gözlerle camiinin karşısındaki evin balkonuna asılmış olan resme bakıyordu. Bu resim, gencin sevdiği kızın resmiydi. Ve o resmi farklı kılan ise o resimde yazan şu mısralardı;
?' Bir güzeli sevdim, masum mu masum,
Gözleri kahve idi,
Acı bir kahve gibi, bir tat bıraktı gönlümde,
Belki şimdi sever biraz da olsa,
Kaldırdıklarında bu musalla taşından beni.''
O güzel kız, kim bilemeyiz ama nasıl sevildiğini ondan daha iyi anlayabiliriz...