Anne Ve Çocuk
ANNE VE ÇOCUK
gün doğmadan
doğardın evimize
ak alnınla karşılardın günü
sobayı yakar
koyardın yaşlı demliği ateşe
sımsıcak bir sabaha uyanırdık anne...
sonra çantanı hazırlar
düşerdin karanlık yollara
seni alıp götürecek
o, otobüs gelene dek
kim bilir, ne hayaller kurardın anne...
sulu mezar*da ağır ağır
çiğ tütünü içine çekerdin
akşama dek ekmek için
diri diri
mezara girerdin anne...
paydos zili çalınca,
aynı telaşla hazırlanıp yine
yol üstü çocuklara alınacakları
koyup bez çantanın içine
alelacele,
ver elini çobançeşme.
yokuşları tırmanıp ter içinde
eve kendini zor atardın anne...
nefes nefese kalırdın
yorgunluktan bayılırdın anne...
usulca yanına sokulup
hasretle,koklamak için seni
annem, annem;
çekerdim ben de seninle
çiğ tütünü ciğerlerime...
bir nisan sabahı
göçüp gittin anne...
bir yüzünün aklığı
bir de tütün müptelalığım
sürüyor anne
biri bende biri oğlumda
göremediğin...
*Sulu Mezar: İzmir- Konak'ta , eski bir tütün işletmesi......;
😥😥😥😥
usulca yanına sokulup hasretle,koklamak için seni annem, annem; çekerdim ben de seninle çiğ tütünü ciğerlerime...
bir nisan sabahı göçüp gittin anne...
bir yüzünün aklığı bir de tütün müptelalığım sürüyor anne biri bende biri oğlumda göremediğin...
Ölümün farkında olan tek yaratık; insan... Ve şiirin taşıdığı hüzün.