Annem'
Annem;
Sen bellek sızısısın yüreğimde
Kaşınan bir yara gibi tatlı
Hercai hatıraların sembolüsün
Gökyüzüne savrulan küllerce
Geçiyorum şimdi anılardan
O toprak kokan sokaklardan
Uzun ve çocuksu yolculuklardan
Bakıyorum şimdi, nedir elimde kalan?
Annem;
Vakitli vakitsiz her anımda
Ağaran yüreğimi okşayan kadın
Yaslı bedenimi saran o vefa
Çığlık çığlığa koşarken ben yaşamda
Gönlümdeki isyanları bastıran kadın.
Sensiz ne gülün rengi var, ne kokusu
Avuçlarımda yitik bir hazan vakti
Düşlerim yarım yamalak
Savruk bir yangın artığı gibi
Ertelenmiş düşlerin siperindeyim, bul beni.
Annem;
Ne çok zaman geçmiş gidişinin üzerinden
Daralan bir ömür kapısından bakıp uzaklara
Senli mutlu günlerimi düşünüyorum
Gülüşlerini saklıyorum sarı odalarda
Yüreğimde benliğin, bedenimde ellerin
Ben seni en çok baharda özlüyorum bilesin.
Annem;
Kokusuna kıymet biçemediğim
Dilimdeki en asil değerim
Göğsümde kalsın o sıcacık ellerin
Her okşayışında mutlanırken ben
Niye gelişinle çocukluğuma döndürmedin?
Annem; yaşarken kıymetini bilemediğim.
Annem;
Adın yüce bir değer bende
Dudağımda içli bir ıslık gibi taşıyorum sonsuza
Her içlenişimde koşup geliyorum koynuna
Sar bedenimi anam, ihtiyacım var sana
Masallar anlat yine doyumsuz okşayışlarla
Sevgisiz bırakma beni bu çelişkili atlasta.
Hikayesi: Her yaşanmışlık yeşil bir bahçede filizlere durur, sürgün olur. Her yaşayanın yüreğinde asil bir değerce ANNE apolet gibi yerinde durur. Ne varlığı, ne yokluğu anlatılamaz bir öyküdür, dilde kimi buruk bir mutluluk, kimi de destan gibi doyumsuz bir yolculuk olur.
Annelerimize verebileceğimiz o kadar çok şey var ki, bir tanesi bile onların bayramı olur...