Anneme...

Kaç beyaz kağıt yırtılıp atılabilir bilmiyorum

Üzerine karalanmış sözcükler seni anlatamadığı için

Yada kaç uzun gece geçirilebilir yazılabilecek

Sözcükler bulmak için

Bazen yok bu benim harcım değil

Deyip kenara çekilmek istiyorum da

İçimdeki her neyse sürekli engel oluyor

Aklımın, duygularımın ve en önemlisi

Yüreğimin yıkıntılarını

Fotoğraflamak...

Evet zor

Ama en zoru seni anlatmak

Anlattıkça kaybolmak

Kaybolmak ve terk etmek her şeyi

Öyle ya her şeyim sensin

Elim kolum dilim gözüm aklım fikrim

Her şeyim...

Odanın sağır duvarlarında yankılanıyor

Sessiz çığlıklarım

Yokluğunun acısını katre katre hissediyorum

Sen bir defa öldün

Ben her gün defalarca ölüyorum

Her an sesini duyuyorum

Gecenin en sessiz anlarında

Ve gözlerinin pırıltısında

Aklımın odalarını geziyorum

Açtığım her kapının ardını boş görüyor

Ve yeniden kahroluyorum

Bir iki üç beş...

Defalarca kahroluyorum

Bundan sonraki hayatıma

Sensiz devam etmem gerektiğini

Bir türlü kabullenemiyorum

Rabbim'in emrine karşı geldiğim yok

Sakın böyle anlama beni

Ancak yokluğunun ateşi

İşte şuraya

Yüreğimin tam ortasına düştü

Söndürmek için su değil

Benzin döküyorum sanki

Tercümanım yok

Ne birisi ne de sözlerim

Belki gözlerim

Evet evet gözlerim

Ancak onlar haykırabilir

Yüreğimin çığlıklarını

Dokunduğu yerlere senin kokunu

Ancak onlar taşıyabilir

Sen yüreğini yüreğimden toparladın

Sesini şiirlerimden sildin

Kestiğim yerlerimden

İnce ince terk ediyorsun bedenimi

Yavaş yavaş tüketiyorsun

Göre göre, bile bile gidiyorsun

Ve bir elveda diyemeden...

30 Mart 2009 2 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar