Antagonizma
Artık bir çiçeğin kokusunu merak etmiyorum
Rengi yoktur diyorum bu simsiyah akşamların
Ya da var’oluş kaygısında bendimi çiğnemiyorum
Akışına bırakıyorum ölmeliyim diyorum artık
Yaşamak da bir o kadar güzel
Güzel diyorum sen anla
Çünkü yıkık bir kelimenin içinden süslü methiyeler düzemem
Ben bu bağbozumu yılgınlığımı maviliklere saldığımdan beri
Karanlığın gölgesindeyim,özlem tutar beni ama oturup ağlamam
Bir şiire sarılırım ama yırtar atarım
Anla artık müzikal bir geçmişim yok bu kaçıncı senfoni bilemem
Ama ölmeliyim artık yaşamak da bir o kadar güzel
Hiç ortasında kaldın mı acının ?
Bir bıçak gibi düşlerini delik deşik etti mi vazgeçişlerin ?
Düşlere düştüm ama yağmur yağıyor ıslanamam
Annem üşür…
İzini sürüyorum bu kara akşamların kulağımda çınlattığı akislerin
‘Melankolik şair geceyi yazar’
Ölmemeliyim yaşamak bir o kadar güzel ama gece çok siyah…
https://www.youtube.com/watch?v=3nTFopxdGwM
Siyah akşamların ay çalgısında Sözcükler derinden nefes alıyor.
Bazen boşluğun bi güzel siyahlarıyla konuşuruz. Üşür en yanımızdakiler
Melankolik bir hüzün ayracında Gece ve siyahı.
Okurken eseri Bir an kımıldamadım Öyle hissettirdi.
Beğenimle .