An'yanığı
dilin hüzün değdi çocukluğumuzun
dondurma aramaz olduk
şımarmaz olduk çay bahçelerinde
sandalye taşıyıp, bi'gazoz ücretine tav olmanın hazzı kalmadı
pek evvelden tanışıkmışız,bilişikmişiz hüzne
ilişikmişiz kıyısından köşesinden
görmediğimiz kentlerin gölgelerine
bitişikmişiz iyi insanların eğreti öfkesine
yaşamak,bir lastiği germek gibi sabır ve emek istermiş
elinden kaçırmadan iki ucunu
erdem istermiş,direnmek,hayal kurmak
yaşamak güneşe çevirmektir avucunu
umudun yitmeye zorlandığı karanlıklar ülkesinde
bilmiyoz ki kurallarını oyunun leyli
bilmek de istemiyoz belki
tüm yağlar ve ballar satıldı mateminde doğruluğun
uzun eşek yıkıldı
uçurtmalar göğe hasret
uçurtmaların ipleri yakıldı
dilimiz şerha şerha an yanığı
yılmamanın şarkısını söylüyoruz suskunlar izdihamında
varlığın an tanığı leyli
hep aydın kal leyli..
Farzımuhal
Şiirde farklı bir soluk ve renk vardı o çocukluğumuzun geri gelmeyecek ve anılarda doğal kalacak olan saf ve temiz rengi selam olsun günün şiirine sevgiler..