Aptal Şairler Sokağı

bir şehri tanımak istiyorsanız şairlerini okuyun

bir kadını tanımak istiyorsanız önce şairlerden kurtulun


yedi uykudan uyanır kanla, hasretle yazılan şiir

gözlerin bir iklim sorunudur

ayrılık nadasa bırakılsa da elbet çürüyecektir


lodosu o yana bırak, ben tutarım dalgaları

çok köpüklü ayrılıklar yüzerken gözyaşlarında

ay ışığına sığınır, dualar ederim

seni çok sevdim, yemin ederim


sen, en karmaşık şehriydin gecenin

sen, kafasını kanatarak kaşıyanların şiiriydin


yakamoz dediğin koca bir gökyüzüdür

denizaşırı, karanlıkta kaybolanların şiiridir

beni arayacak olursan, yakamozlarda ara

tüm sözcükleri sırılsıklam olmuş

bir sonbahar kaçakçısının yasaklı kitaplarında ara


cümlelerden oluşan bir aşka tapınan gezginlerin

kesin düşüşünü anlatsa da bu şiir

kendi içinde bir keşiş yaratacak

ve elbette bir şairle evlendirilecektir

sonu hüsranla biten bir konçertonun tam ortasında

aptal şairler sokağından daha niceleri geçecektir


bir şehri tanımak istiyorsanız şairlerini okuyun

bir kadını tanımak istiyorsanız önce şairlerden kurtulun


aşkı kandil sanıp yakanlardır karanlıktan korkanlar

bir yalnızlığa asla temelli gidilmemelidir

çıkmaz sokağın serseri çocukları yazmıştır duvara

şair olanlar karanlıktan korkmayanlardır

efkarlı bir geceyi cehenneme çeviren de işte o çocuklardır


kendi karanlığına ışık olmayı beceremeyen gece

yıldızlarla kandırmasın seni

katili gün gibi ortadadır

gözlerin, bir sevinç huzmesinin içinden çıkagelir

aşk, elbet olay yerine dönecektir


başladı bitmeyen şiir

ne denli asi akarsa nehir, sandal o kadar özgürleşir


sarmaşık şiirler suya karışır

gülüşlerin yaşlı bir çınar ağacını selamlar

ölümüne ant içilmiş ayrılıkların

akıl almaz akşamlarında

nice mezarlar açılır

muhteşem aşkına karşılık geceye

sessiz çığlıklar bırakılır


tuhaf zamanların şiirleridir onlar, herkesin sustuğu

kuşlar ateş taşırken kanadında

inkar yalancı bir buluttu

gülümseyen bir uçurtmaya takıldı düşlerim

öldüğüm unutuldu


telaffuzu zor cümlelerin göz altındaki kelimeleri

rivayetinden karşılıksız aşklar doğurdu

devlet nedir bilmeyen elçi nasıl oldu da kralı savundu

umut sarayda, aşk soytarıda kaldı


suskunluğu anlam veremediğinden değildi

bilirdi, sözcükler bir divana kurulduğunda

hasret kaç yaşındaydı

balkonlardan düşerken çiçekler

bu onun da ilk ve son çağıydı

yirmi beş yıl oluyor, saçını tokasından ayırıp

kalbimin yüce dağlarında soykırım başlatalı


bir ceylanın başı suya değdiğinde geldi yaz

açan her çiçek sende özümsendi

bir filizi firariye dönüştürmek

kök saldığı toprağa ihanetti

aşka meydan okuyan her şair elbet biraz deliydi


ezilmemiş üzümden şarap olmaz

ezilmemiş yürekten aşk çıkmaz


tutkuyla yazılmış bir dizenin en büyük eseridir şairi

lakin aşık değildi

sonunda yağmursuz bulutlar gibi

aşk da ona benzedi


dün gece kapına çiçek bıraktım

yetim kalmasın diye yakasına bu şiiri yapıştırdım

uğruna biriktirdiğim kavgalar bir yana

meydan okumaktır ilelebet aşk

hep haklı olmak zannedilir oysa


kervanın tüm yükünü sırtlanmış bir abdal

leylasını aramaktadır belki de bu şehirde

mecnun aptal mıydı sanırsın

aşk leyla mıydı, onu aramak mı


bunu elbet bilir aptal şairler sokağına yolu düşenler

kaybettiği için deliren de buradan geçer

kendini azam zanneden de


abdal, aşkı bir surete giydirip elinden tutmaktadır

kanayan yaraya basılan tuz gibidir ayrılık oysaki

karanlık bir otel odasında belki de

yalnızlığının cesedini bulacaktır leş gibi

kendini başkalarında arayan bir aymazdır şairi

ıslık sesine çoğalan aşk, bir hoş çakal ile biter mi


işte bu yüzden aşk tende, ter olarak var olmaktadır

elbet tende can, bende sen olarak son bulacaktır

17 Ocak 2025 118 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (3)
  • Okurken bir sürü anlam zenginliği içinde gezip durdum. Aptal şairler sokağı var mı bilmiyorum ama aşkın çıkmaz sokağında olduğu bir gerçek, şairlerin. Tebrik ediyorum farkındalık dolu şairi. 👏🏻✍🏻

  • 3 ay önce

    Hoş geldiniz yeniden Gökhan bey