Arafta Durmuş Gibi

_ katlanamıyorum
sensiz karanlığı bitmeyen aydınlıkta kendimle uyanmaya
güneşle soluklanıp ay ile erimeye yeniden

salkım saçak gün ışıklarında saçlarını böyle dağıtmasan
aşk çöktüğünde pencereme kör gelgitlerle gözlerimi alıyorsun elimden
günbatımında

acılar içinde nasıl da kararıyor bulutlar birden

_ hoşça kal ateş
senin gibi cesaretim yok yaslı karanlıklara bürünmeye
korkuya dokunmaya yıldızlarla gece yarısından

uzaktan bakmaya pişmanlıklara acı salıp giden günde
yalnız kalmaya düşler sisi derinliklere indiğinde
şafakla unutuşa isyan

bu kötücül iştah beni ölümlü aşka itiyor sancılı yüreğimde

_ yarın belki yine uğrarım
uykusuz gecelerdeki uyuşturan ateşe bir katlanabilsem
akşamın yaslı karanlığında kokun karışıyor rüzgarlara hanımellerinden

ay ışıkları duvardaki gölgeni okşarken körce
kömür karası gözlerinde parlayan ışık düşüyor gökyüzüne
benek benek

rüyamda öyle belirgin gördüm ki seni

_ sen hep tek sevdiğimsin
aşkla yanarken ağlıyorum sessizce sesine gözbebeklerinde kaybolup
tut elimi dilekler gönderelim kayan yıldızlarla

güneşin aldatıcı bakışlarını hayal ederek bir an samanyolunda
düşler sisinde rüzgara kapılmış çam pürü gibi koyakta
umarsız dolanarak

tam ortasından geçip acının içinde sessiz ve sakince beklerken

_ kaygılı burgaçla
kaybettiklerim bulutlarda yol dönemeçlerinde artık
öylesine ve kendimle yalnız kalıyorum

günler boyu böyle kavramak için hayatı derinden erinçle
gözlerim kamaşıyor güneşe bakıp perde perde sen
arafta durmuş gibi ağlayacağına

elini uzatsana bana düşlerimden

16 Ağustos 2017 200 şiiri var.
Yorumlar