Aralık'sız Hasretim
Bugün yine seni anlattım birilerine.
Cümlelerim yine tedirgindi.
İsimlendiremedim seni bir türlü.
Hala sevdiğim kadın mı desem,
İçimdeki sızım mı desem bilemedim.
Adını her telafuz edişimde,
Yutkunmakta zorlandım.
Dikkatlice seçtim kelimeleri.
Çünkü anlattığım şey mühimdi.
Sendin...
İçinde ayrılığı anlatan tüm şarkıları dizdim peş peşe.
Ben anlattım onlar çaldı,
Onlar çaldı ben anlattım.
Dilimde sen varken bir ara kapadım gözlerimi.
Bir de baktım seninleyim.
Seni anlatırken toplamışım bavulumu.
Son trene zar zor yetişmişim.
Koşa koşa geçmişim sana gelen tüm sokakları.
Heyecanlıyım.
Birkaç dakikalığına hayalde olsa,
Sende olmak,
Seninle olmak çok iyi geldi bana.
Gözlerimi açıp bu sefer yokluğundan söz etmeye başladım.
Adının geçtiği cümlelerde kafayı buldum.
Tek bir kadeh bile içmeden...
Sensizliğin efkarı sigaranın dumanı gibi sardı ciğerlerimi.
Seninle geçirdiğimiz üç beş saate iç çekerken,
Sensiz geçen onca yıla sitem ettim.
Sevmek zor dediler bana.
Hele ki severken uzak kalmak,
En zoru.
Ben hepsini tattım seninle.
Yokluğunda öğrendiğim tek şey çaresizliğe alışmak...
Ben buna mecbur kalmak istemiyorum.
İçinde sen olmayan hiçbir şeyi istemiyorum.
Çünkü bana iyi gelen şeylerin en başında sen gelirsin.
Yokluğuna yavaş yavaş ayak uydurmaya başladım.
Beni korkutanda buydu zaten.
Çünkü;
Ne sitem edebiliyorum seni ilk gördüğüm güne,
Ne de hatırımdan çık diyebiliyorum düne.
Böyle aralıksız hasret çekeceğimi bilsem,
Bir aralık günü mü başlardım seni sevmeye?
19 ARALIK