Ardından


ay saklanırken bir bulut tümseğinde

cüceler doğarken çınlayan tepelerde dizleri bükük

havanın aklığı yeni ıslanmıştı

gün silkinip henüz kurtulmuşken akşam ışığından


o doğduğu günün öncesi şafakta gitti

sindi anadan doğma karanlıklara

harcayan ömürden alıp bir çukura sürdüler

pekleşti toprakla kayan yıldızlar gibi sessiz


aşınmış karanlıkta başka bir kalabalığa doğru yürüdü

yabancı dilde bir makam oldu sûr borusunda

çaresiz ve üzgün son bakışlar ışıksız

kar havasıyla titreşen yıldızlar gibi buğulu bir hüzünle


durduk yerde neredeydin diye sordu zaman

nereden bileyim

sadece yitirdiklerimi bilirim yalnızlığımdan

ve unutulmuşluğun ıssızlığını yankı yamaçlarında


04 Ocak 2025 202 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • o doğduğu günün öncesi şafakta gitti

    sindi anadan doğma karanlıklara

    harcayan ömürden alıp bir çukura sürdüler

    pekleşti toprakla kayan yıldızlar gibi sessiz

    Burada unutulmak belki ama, zamanın ötesinde hatırlayıp, hatırlanmak. Toprağın alıp verme döngüsü değil mi zaten hayat? Tebrik ediyorum Enver bey. Güzeldi.