Arkadaşım
ne güzel oynardık biz seninle
bahçeden çiçekleri koparıp toplar
bir de şakı söylerdik
çiçekler dalında güzeller diye.
çocukluk işte.
ne coşar koşardık mahallede,
peşimizden kovalayan olmasa da
içimizden bizi iteleyen bir hava...
ne yaparsın delilik işte!
anlatamadığım çok şey var bu işin içinde.
aşklarımız aynı olmazdı,
kalplerimiz bir olsa da.
oyunlarımız apayrı,
mekanımız aynı olsa da.
arkadaştık biz işte,
aklımıza esince.
iyi kötü değil,
hep iyi günlerde ve birlikte.
arkadaşız biz hala
birimiz burada,
diğerimiz dünyanın diğer ucunda.
hala arkadaş denince sen gelirsin aklıma,
hatta bu ilişkiye kardeşlik demek daha da evla.
bakkaldan kare sütlü çikolataları alıp da
kardeşlerimizden gizli sadece ikimiz yemeğe kaçtığımızda
neydi o içimizdeki çocuksu şey
neydi o bizi birbirimize bağlayan nokta.
içimize gülme tozu kaçmış gibi,
gülerdik seninle biz yuvarlana yuvarlana.
kurduğumuz hayalleri anlatırken,
birbirimizin kalbini görüp de
kaldığımız yerden bir sen bir ben
devam ederdik sanki önceden provasını yapmışçasına!
kahkahalar
neşeli dakikalar...
sen ve ben çok eğlenirdik arkadaşım.
birimiz erkek birimiz kız olsak
belki de evlenirdik.
gülmek bedava,
birbirimizi pışpışlamaktan
dünyayı görmezdi gözlerimiz.
en iyi bizdik en güzel en süslü....
şimdi neredesin benim canım arkadaşım.
ikimiz de evli ikimiz de çocuklu.
nerede o güzel ;
neresinden bakarsan bak mükemmel
deli dolu hem de dolu dolu günler...
özledim seni,
hem de çok özledim arkadaşım.
bazen keske cocuk kalsaydim dedigim zamanlar cok olmustur kutlarim