Arz-ı Hal
Bayrak saçlının yörüngesinden,
Bu azaplı,
Ruh sömürgesinden kurtulmak için,
Niçinleri yaradanı unuttum...
Kuruttum herhalde içindeki,
Ruh-u Sultaniyeyi...
Buruktum; ruh,
Burgu burgu burkulurken,
Çok ama çok yoruldum...
Kurudum sanki, önce beyaz kızı,
Sonra kendimi unuttum...
Unuttum, unutmayı dahi unuttum...
Kor oldum, yandım...
Bu, yaldızlı göğün,
Alemin fıtrat kanunları,
Bilmem zikzaklı mı işledi,
Bu ilahi parçamın iman tahtasına,
Yanmıştım(!)
Ham oldum, elhamdülillah...
Daha kaç yatsıyı,
Bu yassı dünyanın sanrıları
Ve sahte tanrıları arasında,
Nefsani bir seferilikle kılacaktım.
Kızmayacak mıydı,
Kızamıklı kalbimi,
Aslisinde kusursuz,
Berisinde ve ötesinde kusurlu yaratan,
Kusursuz tanrı?
Kaçamadım,
Çalabın, yetmişlik
Ateşten kaçkını yakaladı...
Bilmem,
İçimdeki daha kaç,
Sahte tanrıdan aşkınım?...
10.25
16.02.2024
https://youtu.be/CY29JlyAH7c?si=XlXDmRblR4Bt-pdY
Hem şiir hem müziği samimiyetiyle içine aldı yüreğimizi. Kaleminize sağlık Rafet bey.