Asaf'ın /Öylesine/Dediği Yerde
Asaf'ın " Öylesine" dediği yerde takılıp kalmışken...
Yorgundu bulutlar...
Öylesine sessizdi sokaklar
Ağarmış gün misali
Öylesine dalgın...
Ve uykusuz...
Ha sahilde dalmışım maviyi seyre
Ha kerpiç damın üstünde...
Ne fark eder...
Sevmek ne garip bir kelimedir
Çağrıştırıyor bana durmaksızın her şeyi
Bilmem rüyalarım neden bu kadar gürültülü
Neden hep bir yük vardı omzumda...
Hani bir şarkı vardır dostlar
Şöyle dinlerken alıp götüren
Hafif...
Karanlık bir boşluğa düşer gibi...
İşte ben hep böyle şarkılarda buluyorum kendimi
Kimi zaman pencere kenarında...
Kimi zaman gecenin koyuluğunda...
Ve tam da koşarken takılıyordum
Asaf'ın " Öylesine" dediği yerde...
Islak yaralar sarmış bırakmıyor yanağımı
Öyle derin bir yokluk vardı gözlerimde
Yalnızlık desen inanmam...
Öyle bir yokluk ki mevsimi belirsiz
Sessiz sedasız...
Bir yokluk sadece...
Hani soğuk değildi dışarısı dostlar
Hani kurşunsuz delinmezdi gönül
Bakıyorum herkes ayrı yerlerde...
Kimisi sonbahar kimisi kış
Her simâda parçalanmış umutlar
Meğerse yanık bir ezgisi kalmış şarkıların
Keder çökmüş meğerse saçlarıma
Ve her şeye rağmen geçiyor zaman
Bir ben bir de ' Sevmek'...
Çırpınıyoruz öylece
Asaf'ın " Öylesine" dediği yerde...
Az yorgun...
Az da kederli...