Asi

Gökyüzü küsmüş geceye saklamış yıldızları
Gözler elif, elif bakmada yârin gül endamına...

Düzene baş kaldırmak mı, ah benim soysuzluğum
Sallasam boş beşikleri susmaz ki çocukluğum...

Yusuf'u aç susuz saklayan kuyu
Uyu bebeğim uyu
Ninnilerim senin olsun
Efkârım benim
Olmuşum deli...

Tökezledik bir defa sevdanın çıkmazında
Bu yüzden adımıza ferman yazıldı
Atmacanın pençesinde bir yavru keklik
Koyaklardan savrulduk en derin vadilere
Zifir geceler boyu ağıtlara belendik
Hiç kimse duymadı sesimizi...

Üstümüze yüklendi dünyanın suçu
Gardiyan boylarında boynumuz eğri
Vurulduk zincirlere asiden asi
Yılmadık yıkılmadık iftiralarda
İntifaya çekildik her defasında...

Gel gör ki hikaye böyle bitmedi
Toz koparan yollarında terk edilendik
Bir kibrit çöpüne bile dokunmamıştık
Suçumuz müebbet'e eşdeğer bulunmuştu...

Koçero'ya çıkmıştı ya adımız
Katlimize ferman vacip olmuştu...

Müfrezeler takipteydi gün boyu
Peşimize düşenler kardeşimizdi
Arsız pusulardan kaçmak mümkün mü
Vurulan sadece sözlerimizdi

Oysa biz bir oyun oynuyorduk
Hesapta bir cana kıymak yoktu
Oyunu hep onlar bozdular
Biz vurulduk civan yaşında
Onlar kurtulduk zannettiler
Cehennem ateşinden...

'Yağma Hasan'ın böreği' önlerinde
Top tüfek emirlerinde
Yandım anam yandım hey
Bir de felek işin içinde...


Gök yüzü küsmüş geceye bulutlar üzgün
Göz yaşları sel olmuş şivan evinde

Dağlarda top tüfek sesi
Vurulan bizdik ancak
Ölmedik hiçbir mevzide
Bu ağıt da neyin nesi...

Ozanca/İzmir