Asi Ve Mavi
Kelimeler. .
Kelimeler hasretli bedenin gibi,
Sürgünde şimdilerde
Tam da bu akşam diyorum!
Moskova semalarında hemde
Sen gibi. .
Uyan!
Zagreb radyolarında,
Güzel esanslar karışır birazdan rüzgâra
İzlemesin bu anı!
Gülhane'nin tenhasından bir yerden,
Tepelerin tepesinden!
Ağacın kırılır dediğin neresi varsa,
İşte tam da o yerinden. .
Suskun seslenişini, dudaklarınla kucaklayıp
Uzun boyunlu bir kadının boynundan. .
İzlemelisin!
Gelişlerin hepsi erkendir bekleyene. .
Özlem sussun, yeterki ciğerlerinde!
Bakmışsın ki;
Kulakların çınlamış,
Çok tuhaf gelmez o vakit insana
Gözlerine uyku dahi girmez. .
Sende;
''Yumma gözlerini!''
Daha türküler dokunacak sana,
Onüçüncü Yeni'nin,
Güzel yüzlü şairlerinden. .
''Hadi uyan!
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden,
Seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu!
Bu türküyü dinlemeyecek misin ?''
Sevdalarının;
Hangisi regüle edilebilir,
Şu saatten sonra. .
Bütün çiçekler uykularında iken!
Sen gibi yeşeriverir birden!
En yasaklı kışlarda,
Ateşli, nar kırmızısına çalar
Gökkuşağının, tüm renkleri!
Herkesin sustuğu, ateşin en harında. .
Sonra,
Sonra açar kardelenler!
Uykulara inat!
Çınarlar gibi,
Baş ucunda!
Yine. .
Sen gibi. .
Korkusuz olmalı!
Cesaretin güven veren salaşlığıyla,
Cezaevinin tüm yasak renklerini,
Üzerine giyinip,
Ağızda reçine çiğnemeli!
Birini soyadına alıp kıpkızıl,
Diğerini gözlerinde gezdirmek, masmavi!
Uyuma artık Usta Nâzım!
Kalk ki;
Ağa Camiyi kuşatmasın daha fazla,
Bu mesken tutmuş renkli orospular. .
Ya da, uyu sen. .
Çok sevdiğin Vatan'ından uzakta!
Yorgun yüreğinle. .
Fakat;
Şimdilerdeki Memleketim gibi,
Değil. .
Rahmetle Şair Baba. . .