Aşığım

Dediler "nasılsın"
Dedim "aşığım efendim"



Ben cehennemim
Ben tandır
Avucumda külüm canlıdır
Oğullar veririm yoksunluğa alev alev
Fakir fukara bir tende servetiniz unutulursa ziyandır
Hangi rüzgar savurur bizi hiçliğe
Gelişiniz bahçeli baharlıdır efendim...

Bu gece aydan sonra geldiniz
Gümüşten gölgeniz
Ve tülden sesiniz

Karanlığı sere serpe dağıtmıştı rüzgar
Yıldızlar yolların kıyısında
Takları muhabbetin
Mahyalar üzerimizde, adınız göğe asılmıştı efendim

Önce bir huzur yüzüme derin gamzeler oydunuz
Ve baki tebessümler koydunuz
Gözlerime dokundunuz ilk defa
Tulumbalar kurdunuz
Ve dediniz ki "çok ağlama"

Yüzünüze bakarken korktum
"Bir gün ölüm gelir onu alır" dedim
Titrediğimi görmediniz
Tüy gibi savruldum feleğin elinde
Gidişiniz büyüdü gözlerimde
Giderken ne de sessiz, naiftiniz efendim

Yürüdünüz yürüdünüz ve durdunuz
Dönüp baktınız geriye
Gözleriniz düştü gözlerime
Yorulduğunuzu gördüm
Düşüşünüzü düşleyemedim
Nasıl kıyardım incinirdiniz
Çok incindim efendim

Kanı kahrı ve ayrılığı aynı teknede buldum
Kızıl kıyamet resimlerde sizi ak pak soyutladım
Ve beyaz bir bulut gibi kanıksadım
Göğüme asarken rahmeti sizden
Gölgeyi sizden umdum efendim...

Ve gidişinizi gördüğümde
Yırtılmayan bir sinema perdesinin dibindeydim
Bütün sesler birbirine karıştı
Gök yetim, ben öksüz bir çocuktum
Annesiz kalanların ızdırabını önce kirpiklerime
Sonra yüreğime işledim
"ağlama" diyen kuş sesleri kulaklarımda
Kanatlarını kıramadım
Sessizce ağladım efendim...

Son müsamere önemlidir
Davetliler siyah ve sessiz yürür
Gölgeler incitilmez ve gülümsenmez
Baş ucunuzda çok ağlayanlar gördüm
Yüzünüze son kez bakanlar
Ben ıraktan öykünüyordum kederi ve gurbeti
Göz yaşlarım değmiyordu soğuk teninize
Tabutunuz, tabutunuz ne de güzeldi efendim

Ve saçlarımı yolan rüzgar ellerime dolanırken
Kimse bilmiyordu içimde ki katliamı
Kalbimi sizinle defnettim
Üzerinize bir kürek toprak atamadım
Sonra herkes gitti bir bir
Sizi burada yapayalnız nasıl bırakırdım efendim
Yığıldım yıkıldım taşlaşdım başucunuzda
Adınızla anıldım efendim

Ve güneş hala aynı yerden doğuyordu bizim için
Geceyi ve hilali birlikte karşılıyorduk
Hep sessizce dinlediniz
Bu baki nöbette huzur buldum
Sizsizlik diye bir şeyin olmadığını bir kez daha gördüm
Çok zamanlar geçti
Gelenler gidenler,
Sordular efendim "nasılsınız"
Dedim "aşığız"
Aşığız efendim...



nasıl diyordu usta
"Gönlüm inanmıyor ayrıldığıma, gözyaşım sen oldun kahirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin. Ölürüm sevdiğim zehirim sensin... "

09 Kasım 2014 4 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    çok çok başarılıydı, kutlarım değerli kaleminizi. Saygılar