Aşık Olduğum Gözlerin Yine Yalancı Bahar)
koparmışım kendimi;
kozasından yaz/ından aşkından;
o mavi kelebeğin...
bakmayın siz için için ağladığıma,
her ne hikmetse her yaram;
derindir benim...
Koca yazı göremeyecek ömrümün ilk aşkına,
Belki de ömrümün yarısında bir ad arayacağım.
Koyacağım aşkın/kın adını nazım, benimkisi piraye;
yazacağım suya resmini;
ilk bakışmalarımızın...
renklere fısıldanacak
çiğ tanelerinin sil baştan telaşı/n/d/a;
yeşeren umutlar/da adın saklı olacak,
papatya falları kifayetsiz/ kelebek aşklara,
bakılamaz daha henüz bu garip aşk telaşlarında;
o sarı beyazlara...
çimenlerle vedalaşılacak son...
kimsesizliğimde kaybedeceğim kaderimi
ben Leyla mıyım, yoksa mecnun?
Ben O/yum aslında,
O da ben olmalı ...
Çiçeklere bul /aşıklandıracağım tüm arı/l geçmişimi,
Kelimelerle oynayan kalemlerin izinde gizlenecek,
Unutuşların kıyısında beklenmeyecek sonbahar!
İpek böceği aşk/i canlandıracak
binbir rengarenk çiçekte.
yeniden canlandıracak !/ canlanacak aşk!
o ilk masumiyette.
Saçlarını okşayacak hüzün bakan taşların,
Soğuğuna değdiğinde akacak kan.
Kar yağacak derin bir sessizlikte;
Aşıklara huşu kalacak.
Ufuk çizgisindedir onun en güzel bahtı!!
Yare paye biçilmez,elbet vardır Hak payı..
Dudak payı çayların kokusunda yüzerken gün....
ve;
batarken deniz, güneş turuncusunda...
Aşka çeyrek kala değil, en az bir asırsa bir ömür
O kelebek ömrün/m/de;
Belki son kez aşkı tanıyacak gözlerinden; bir çınarın yeşilinde.
Gölgenin hüznüne yaklaşmayacak bile,
Kendi ağıdın/m/ı yazıp, kendi ağıdın/m/a ağlayacak/ğım/ kimsesiz..
O derin sular inanın tertemiz....
Bu dünyada hiçbir şey olmaz diyene inanmayın siz;
Aldanmayınız sessizliklere...
Kelebeğin adı pirayedir
Bu işte vardır
Hikmet!
O salkım söğüt bir bahçedir,ırmaklarla sevişen..
Yalnızlığa adak olur her seferinde
Aşıklar aşkı bulur;
sevdayı,seviyi, özlemi ...
onun penceresinde.
Eros donar şaşırmıştır
melek kaçmıştır aşktan
Tüm kelebekler toplanır
En siyahı en beyazı eksik,
Nazım sessiz.
Söyleyin bundan sonra kim yazacak bir ömür sürecek kelebek aşkları diye mırıldanır tanrı.
Üç beş günlük asırlara sığan; ölümsüz sevdaları?
Ağıtlar yakılır tüm kırlarda siyah beyaz
Alevler çoktan gitmiş,
Odunda canlanmış aşk!
Kül rengi güvercinlerin gökyüzünde kıpraşan bir ceset gibidir sevda,
Aşka yeniden doğulacaktır elbet,
Kim bilir kaç bin kez ölündükten sonra...
Tüm aşklar kırmızıdır yaşadıklarında,
Gökyüzü kızıla boyanır ,vedalarda.
Bir ilk yaz yağmuru bırakır gözlerini kan revan
Uçurtma kanatlarına...
Sakın bekleme, bekleme artık!
25 mayıs 2010,Sinop..
Siyah beyaz geçmişin dar mekanlarına sıkışırız bazen canlanamaz renkler o vakit ta ki umutlar yeniden kanatlanınca o vakit gökkuşağı rengarenk gözlerimize sığacak...
çok şiiri şairim.. tebriklerimle.
harikabir şiir olmuş tbrkler👧
'' Boşa ah etme a bülbül ne aşık kaldı nede bülbül göç etmiş eski sevdalar şimdi mevsim en son eylül çok eskiden adı varmış başka bir tadı varmış adam gibiymiş sevmeler...''
Aşk adına yürek sesi.. Kutlarım emeğini...
güzel bir şiir okudum yine sabah sabah sayfadan gülgünüm
bu günlerde hızına yetişemiyorum maşallah 🙂
tebrikler canım benim vuslat senden yana olsun 👍
Zaman aşkın yalnız adını seviyor sanırım,ne olduğunu öğrenmek herkesi korkutuyor,göğüslemekten korkuyoruz.Bu çelişkilerdir ki,şiir oluyor.Susmayı tercih edenleremi aittir yoksa aşk.
Güzel şiir doktorum.Selam,saygı...