Âşık Yanar, Mâşuk Bilmez
Her gönül yazar da bir güzele
Güzel, okur mu hiç yazılanı...
Leylâlar, Şirinler işinde, iştigalde
Nasıl duysun kalemin çığlıklarını...
Kimisinde mektep hayâli
Olmak için güzel yerlerde...
Kimisinin gözünde başka biri
Çekmiştir dünyaya perde...
Bizim şaşkın âşık da yazar durur,
Ağlar durur, gürler durur, biçâre...
Bu acıya ne kale dayanır ne sur
Gönül kendine yangın, kendine pervâne...
Geçer diye kandırır zaman, âşığı
Aldanır hemencecik, ne bilsin gariban...
Şifân orada deseler, aşar dağı taşı
Her gördüğü çiçekten sorar derman...
Sümbülü, lâlesi, menekşesi...
Kim 'dermanınım' dese, oraya koşar.
Bir de gül var ki çıkmaz sesi,
Onun derdi zaten dağları aşar...
Âh akılsız oğlan, âh... Pes et haydi...
Zindan ettin hayatını, bir mağrura...
Adın gibi biliyorsun o güzeli
Adım vurmaz, serilsen de yoluna...
Âh şaşkınım, âh...
Aşkın kıvılcımı kül eyledi seni,
Dikenlere düşürdü, gül eyledi seni...
Âh âşığım, vâh âşığım...