Asil Mekana Yolculuk
Var mıdır dünyada dik gezen,
Var mıdır toprağa yüz sürmeyen,
Var mıdır girmeyen hep bekleyen,
Asıl mekanı hiç bekleyen isteyen..
Bir avuç topraktan yaratıldık,
Kısım, kısım gruplara ayrıldık,
Hiç gitmeyeceğiz diye aldandık,
Sonunda baki mekana yol aldık..
Yok, gidip de geri gelen oralardan,
Ne kadar yaşarsan hepsi olur yalan,
Tutturmuşuz dünya derdinde her an,
Haber verilmiyor oraya gidildiği zaman..
Ne oluyor neler oluyor o mekanda,
Koşmaktayız dünyada yok çantanda,
Ne kadar kıvranıp, çalışıp uğraşsan da,
Neyin varsa o oluyor o an aynında..
Yok, bu yolun sonu bitmiyor,
Ecel gelince biraz geri gitmiyor,
Gözler kapanınca her şey bitmiyor,
Kara toprak hepimiz yiyip bitiriyor..
Bir savaştır devam ediyor,
Kazanan kim neler yapıyor,
Asıl hayat orada devam ediyor,
Ne olursa olsun sadece göç ediyor..
El avucun daima dolu olsa da
Sadece yaratan soruluyor orada,
Ne denilince şu yalan dünyada,
Hep yok oluyor o ulvi yolculukta..
Var mı dönüş tekrar yaşayayım desen,
Hiçbir şey fayda bunu bir anlayabilsen,
Dünyaya kanmayıp yaşamı bir bilsen,
Asıl odur onunla doludur kesen..
Nice zamanlar hep böyle yaşandı,
Kahrolası nefisler hep ona kandı,
Bir şey yapamadı her zaman aldandı,
Ama nefislerimiz hiç uslanmadı..
Uyan ey nefsin geri gelinmiyor,
Oradan kimse de haber vermiyor,
Ellerde yok bir şey olanda gidiyor,
Orası baki oradan geri gelinmiyor.