Aşk

Ey Aşk sen nelere kadirsin...
Peki, AŞK neydi? Kimde? Nerde? Nerelerdeydi?
Elle tutulmayan, gözle görünmeyen, Aşk nerede idi.
Peki, ya Aşk'ın cismi ya da resmi var mıydı?
Var ise neredeydi? Ve bir gün,
Dedim ki: Aşk neredesin?
Dedi ki: Ben her yerdeyim.
Dedim ki: Aşk kimlerdesin?
Dedi ki: Kimsesizim hısımımda yok hasmım da.
Dedim ki: Aşk resmin var mıdır?
Dedi ki: İstersen beni görürsün.
Dedim ki: Aşk ateşine düşen yanıyor?
Dedi ki: Yanmadan beni bulamazsın.
Dedim ki: Aşk seni çok aradım ama bulamadım.
Dedi ki: Beni yanlış yerlerde aradın.
Dedim ki: Aşk seni nasıl bulurum? Neredesin?
Dedi ki: Ne yerde ne gökteyim,
Ferhat'ın dağları deldiği, Keremin yanıp kül olduğu,
Mevlana'nın İlah ile döndüğü, yerdeyim.
Bülbül ile Gül'ün içinde, Gecede, Gündüzdeyim,
Barınağım gönül denen yerdeyim...
Dedim ki: Aşk hakkında çok yanılmışım seni hep
Başka yerlerde aramışım. Ne kadar katı, ne kadar sağır,
Ne kadar amaymışım. Sensiz ne kadar da boş yaşamışım.
Affet beni Aşk. Düştüğüm gafletten uyanmaktayım.
Ten kafesinde ki Can kuşum ile
Senin ateşinle yanmaktayım.
Dedi ki: Şimdi beni buldun. Ama ben hep seninleydim
Sana dedim ya ben ne yerde, ne gökteyim
Ben her yerdeyim.
Barınağım gönül denen yerdeyim.
Dedim ki: Seni bulduğuma şükürler olsun.
İyi ki seni bulmuşum.
Dedi ki: Bende ne zamandır seni bekliyordum hoş geldin...