Aşk Adamı
Selamım yarım kaldı söz meclisine girerken
Mazur görün beni Ey Şair Efendiler!
İki çift kelamım var yaradan yana
Söylerim Söylerim de bilmez derdimi
Sıra yazmaya geldi ahvalimi ki
İki satır iki ezcümle Aleykümesselam...
İşte
Rahmini yırtarken zaman bu gecede
Ellerine kanı bulaştı dünyanın
Mecali kalmamışken dizlerinin
Yaslandı güneşe
Dizelerim titredi sonra tüm coğrafyasında kainatın
Böyle böyle dönerken gün dönümü
Bir yıl daha eskidi Nemrut Dağı
Bir yıl daha azaldı ömrümüzden
Velhasıl ruhum hala yirmibeş
İster topla gel ister tüfekle
Ne edecekmiş bana felek?
Yüreğimde filizlenen sen olman lazım
Hala yeşilleniyorum baksana
Kışın ortasında dallarım çiçek çiçek
Alfabemdeki Elif de sen olsan gerek
Yoksa viran olurdu bu bağlar
Yıkılırdı koskoca dağlar
Garib Ufuk halime ağlar
Yaşlanırken tüm dünya neye yarar ettiğin bu vahlar...
Ben dost meclisine yazarken ahvalimi
Sen bi köşede sinmiş üzülüyorsun
Aynada yüzüne çizilmiş çizgilerine
Boşver dert etme sevgili
Bende cihana sığmaz aşk varken
Suda buruşmuş parmaklardan daha kırışıkta olsa yüzündeki dudaklar
İlk günkü aşkla öperim ben seni...