Aşk Adına
Sen havayı dövüyorsun bakışlarınla
Galeyana geliyorum döktüğüm tüm bakışlarımla
Bir dibine vuruyorum hayatın
Sonra kanatlanıyorum başım beyaz mı beyaz bulutlarda
Mavi ile yeşil arası göz kırpıyorsun coğrafyanın sınırsızlığından
Gülüşün tam olarak sınırsız kıvrımından
Ne ağlamak geliyor ruhumun sayfa dönümü
Yarım kalmışlığından
Ne gülmek çocukluğumu takıp havai aklıma
En akıllı kadınlar ve en akıllı adamlar düşüyor anın zaafına
Sana takılan savrukluğumdan
Titriyor köşeden bakan havuzdaki o aylak zıpzıplı fıskiyenin
Rehavetinde sallanan kağıttan kayık
Yolcular bu manzara da hep el sallayan
Bakırköy'den selam veren düşünceli o insan
Sessiz belki sen baktığında ona
Kıpırtısızsa da duruşu
İçi bilsen daha dile gelmemiş o volkanlar kadar beklentili
Sıcak ve hep sonuna kadar
Onu sevdiğim deliliğin tam sınır ötesiydi bekleyişim seni
Selamlıyorum
Sana uzayan yolculukların düşsel lezzetli duraklarından görkemini
Kahve tadı buruk keyiflerin asaletini ve azametini
Bir öğle sonrası molalar aralığından
Bakma sen yine de olsun
Kaçamak bakış aralarından
Gülme
Bakışsızlığı gizlediğin gözlerinin yıl vurmuş kedersiz kaz ayaklarından
Savur havaya nidalarının adressizliğini
Dağıt asık yüzlü göğün yüzüne kimsesiz gülüşlerini
Alıyorum hepsini
Bedava
Geri dönüşsüz
Benim oldular sen ve asla bilmeden
Lakayıttılar
Serseri
Kedersizdiler en güzeli de inan bu
Olsa da izinsiz
Sarmalanıyorsun çilek tarlalarımın aromasında
Çocuktan yapma dağınıklığından
Öpüyorum seni düş aralarından
Gözyaşı da yok kederde
Sırf onur olsun diye
Gömüyorum bu ölü melekler mezarına
Tarih şahidim olsun ki
Tüm bunlar
Aşk adına
Sevda adına