Aşk bir oyun
Aşk iki kişiye biçilmiş bir rol
Zaman mekan fark etmez
Bazen bir skeç kadar kısa,
Bazen bir film kadar doyumsuz,
Bazen de uzun bir dizi kadar isteklidir aşk.
Söylenecek hiçbir söz planlı değildir bu oyunda.
Ve de hiçbir tebessüm yapmacık değil.
Yönetmeni korkulacak kadar kararsız,
Senaryo ise bilinmiyor ama bilindik gibi yaşanıyor.
Öyle bir oyundur işte aşk!
Dublöre rol verilmez mesela
Bütün sahneler oynanılır her tehlikeye rağmen
Beğenilir veya beğenilmez çok da önemli değil...
Oyunun bitmesi önce yönetmene,
Sonra oyunculara ama
Bazen de seyircilere bağlıdır.
Çünkü seyirciler çok tehlikelidir bu oyunda
Önce...
Her bakış ayrı bir sanatla resimlenir.
Her bir sözcük itinayla seçilir.
Bir dokunuş,sadece bir dokunuş için
Koca bir ömür bir anında halı gibi önüne serilir...
Seyircilere sıkıcı gelir oyunun bu bölümü...
Sonra...
Rayına oturmuş bir tren gibi ilerler oyun,
Alınan yolun her kilometresinde bir sorun çıkar ortaya.
Sorunu çözmeye yönelik her bir çırpınış,
Bir batma gayretine dönüşür.
Bu sahneye de yönetmen sıkılır...
Her bir sorunun çözümü beş yıl alır oyuncuların ömründen
Oyuncular yorulur ama bu seyircilerin umurunda bile değildir
Uçurum gibi mesafeler girer ortaya
Ortalık buz kesmiştir artık
Sonra pişmanlıklar başlar ?hata bu oyunun neresinde? diye
sahne,zaman,mekan,kişiler...
Bu kısım seyircilerin nedense ilgisini çeker
Onlar da dahil olmak isterler oyuna
Güya çorbada tuzları olsun zannıyla
Ve tuzlu zehir etkisini gösterir...
Oyun burada biter herkes kabuğuna çekilir...
👍gakkoş eline sağlık aşkı perdelemişsin...👍
Yüreğinize ve Kaleminize sağlık güzel bir paylaşım olmuş yürekten ve içten yazılmış tebrik ederim arkadaşım kaleminizin sonsuz ve daim olması dilekleriyle.👍👍👍👍